YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21897
KARAR NO : 2015/17801
KARAR TARİHİ : 12.11.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 20. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2011
NUMARASI : 2009/1176-2011/685
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava; kaçak elektrik bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, icra takibinin 1.423,08 TL’lik kısmına vaki itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, icra takibine ve eldeki itirazın iptali davasına konu alacak, kaçak elektrik tutanağından kaynaklanmasına rağmen mahkemece; avukat bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda hüküm tesis edilmiştir.
Bu bağlamda temyize konu öncelikli uyuşmazlık, kaçak elektrik konusunda, avukat bilirkişi tarafından hazırlanan raporun, hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
HMK’nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca, çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişinin oy ve görüşünün alınması zorunludur. Bu nedenle bilirkişinin, bilgisine başvurulan konuda uzman olması gerekir. Teknik konularda mutlaka teknik öğrenim görmüş olan mimar, mühendis, gibi kişiler bilirkişi olarak seçilmelidir. Bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabilir.
Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; eldeki davada hükme esas alınan raporu düzenleyen avukat bilirkişinin, dava konusu kaçak elektrik bedeli hesabı konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığı, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edilemeyeceği açıktır.
Hal böyle olunca mahkemece; dosyanın, elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan elektrik mühendisi bilirkişiye verilerek, bilirkişiden, davacının, davalı taraftan isteyebileceği bedel hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine açık bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle, konusunda uzman olmayan bilirkişinin düzenlediği rapor esas alınarak, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.