Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/21886 E. 2015/17888 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21886
KARAR NO : 2015/17888
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : YALOVA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2014
NUMARASI : 2012/681-2014/712

Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin kardeşi olan muris Yüksel Masatçı’nın 16/11/1978 tarihinde noterde düzenlediği vasiyetname ile Yalova-Çınarcık 1528 parseldeki hissesini ve Ankara-Çankaya Fakülteler Mahallesi, 6043 ada, 7 parseldeki 4. Kat 17 nolu dairedeki 1/2 hissesini davalılardan M.. M..’ya vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin bu davalı tarafından hileli hareketlerle kandırılarak düzenlettirildiğini, ayrıca 17 nolu dairenin murisin ölümünden önce 3. kişiye satıldığını, diğer taşınmazın ise satışı için vekaletname verildiğini, bu nedenle murisin sağlığında vasiyetnamede belirtilen taşınmazı satması ve diğerinin satışı için işlemlere başlanması karşısında vasiyetnameden döndüğü anlaşılmakla; vasiyetnamenin iptalini, satılan taşınmazın bedelinin 20.000 TL’sının davalı M.. M..’ya elden, geri kalanının ise banka hesabına aktarıldığını ileri sürerek murise ait nakitlerin miras payı oranında davalı Mustafa Turgut’dan tahsilini talep etmiştir.
Davalı A.. U.. cevabında; husumet nedeniyle ve esastan davanın reddini dilemiştir.
Davalı M.. M.. cevabında; murisin vasiyetten döndüğüne ilişkin iradesi bulunmadığını, yaşadığı maddi sıkıntı nedeniyle 1/2 sini kendisine bıraktığı taşınmazı sattığını, satış bedelinden de vasiyetnameye uygun kendisine belirli bir miktar bırakıldığını, Yalova’da bulunan taşınmaz hissesi yönünden vasiyetnamenin geçerliliğini koruduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacılar vekilince genel ve soyut nedenlere dayalı olarak vasiyetnamenin usul ve kanuna uygun düzenlenmediği iddia olunmuş ise de, yakınlık nedeniyle yeterince samimi görülmeyen bir kısım tanık beyanlarından ve davacı tarafın soyut iddialarından başka vasiyetnamenin iptalini gerektirecek somut iddia bulunmadığından, şekil şartlarına da uygun olduğu anlaşıldığından vasiyetnamenin iptalini gerektirecek bir hususun sözkonusu olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Somut olayda; davacı vekili vasiyetnamenin iptalini talep etmiş, ayrıca murisin sağlığında satmış olduğu taşınmaz bedelinin 20.000 TL’sının davalı M.. M..’ya elden verildiğini, kalanının banka hesabına aktarıldığını ileri sürerek, miras payı oranında bu davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, vasiyetnamenin iptali talebi konusunda karar verilmiş, taşınmaz bedelinin miras payı oranında davalıdan tahsiline ilişkin olumlu-olumsuz bir karar verilmemiştir.
Mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerden her biri hakkında karar vermesi gerekir. Buna rağmen, mahkemenin asıl ve yardımcı taleplerden biri hakkında (unutma nedeni ile) olumlu – olumsuz hiç bir karar vermemiş olması mümkündür.
Bu halde; hakkında karar verilmemiş olan talep zımnen reddedilmiş sayılmaz. Çünkü, bu talep hakkında olumlu – olumsuz bir karar yoktur.
O halde, yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü mahkemece; talep edilen alacak yönünden olumlu – olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, HMK 297/2. maddesi gözardı edilerek bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.