Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/21785 E. 2015/17717 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21785
KARAR NO : 2015/17717
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 4. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/09/2014
NUMARASI : 2014/345-2014/535
Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların Kemalpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/109 Esas 2011/385 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuk Taha’nın velayetinin davacı babaya verildiğini, davacının müşterek çocuk için nafaka talep etmediğini, aradan geçen süre içinde paranın satın alma gücü, ortak çocuk Taha’nın öğrenim giderleri, artan ihtiyaçlar da nazara alınarak ortak çocuk Taha için aylık 250 iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalı vasisi cevap dilekçesi ile; davalının ikinci çocuğunun doğumu sırasında hayati tehlike geçirdiğini, felçli ve yatalak kaldığını, şuan da davalının ağır hasta olduğunu ve tüm ihtiyaçlarının kendileri tarafından karşılandığını, davalının almakta olduğu emekli maaşının kendisinin yaşamsal ihtiyaçları için kullanıldığını savunarak davanı reddini dilemiştir.
Mahkemece; ortak çocuk Taha’nın öğrenci olup okul giderleri ve ihtiyaçlarının artması, ülke ekonomisindeki gelişmeler ve enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile TMK 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi nazara alınarak ortak çocuk Taha için aylık 200 TL iştirak nafakası hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vasisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
TMK’nun 182.maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
TMK’nun 330.maddesindeki düzenleme ise, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir.
Somut olayda; taraflar arasındaki boşanma davasında müşterek çocuğun velayeti davalı babaya verilmiş, çocuk yararına, davalı anne aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmemiştir. Bu kez davalı baba, müşterek çocuğun ihtiyaçları için iştirak nafakası talebinde bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen kanun hükmü uyarınca anne ve baba çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Ne var ki; somut olayda davalı anne %90 oranında özürlü olup, hayatına yatalak olarak devam etmekte kendisine ailesi ve bakıcı tarafından bakılmaktadır. Her ne kadar davalı annenin çalıştığı yerden malulen emekli olması nedeniyle aylık ortalama 1.335TL civarında maaşı bulunsa da, bunun 600TL’si bakıcı parası olarak ödenmektedir. Kalan miktarın ise rahatsızlığı nedeniyle ancak kendi ihtiyaçlarına yetecek oranda olduğu, müşterek çocuğa yardım edecek güçte olmadığı açıktır.
O halde mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, özellikle davalı annenin %90 özürlü ve yatalak olduğu göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçe ile davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.