Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/21578 E. 2015/17092 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21578
KARAR NO : 2015/17092
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı Hazineye ait 1593 nolu parselde bulunan taşınmaza davacının ev yaptığını, ağaçlar diktiğini, uzun yıllardır kullandığını, davalının davacıya ait ağaçları sökmeye başladığını, davacının tahliyesini istediğini belirterek, taşınmazın davacı adına tescilini, olmadığında ev ve ağaç bedeli 10.000 TL, ıslah ile 33.875 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, kadastro tespitinden sonra davacının 10 yıllık hak düşürücü süreyi geçirdiğini, tescil talebinin reddi gerektiğini, davacının taşınmazın Hazine’ye ait olduğunu bilerek ev yaptığını, ağaç diktiğini, davacının hatalı olduğunu, dava konusu muhtesattan herhangi bir kazançları olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile 33.875 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu 1593 parseldeki taşınmazın kadastro tespitinden sonra davalı Hazine adına tescil edildiği, davacının Hazine’ye ait taşınmaza ev yaptığı ve ağaç diktiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacının tek taraflı yaptırdığı tespit sonucunda hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının diktiği ağaç bedelinin toplam 33.875 TL değerinde olduğu açıklanmasına rağmen bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edilmediği gibi, mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi de yapılmamıştır.
Davada, davacının mülkiyeti davalıya ait taşınmaza yaptığı muhtesat ve ağaç bedeli talep edilmektedir.
Davacının dava konusu taşınmaza ev yaptığı ve ağaç diktiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, tespit raporunda açıklanan ve davacı tarafından dikilen ağaçların bedelleri(ev bedeli hesaplanmadığından ve hükümde yer almadığından temyiz edenin sıfatına göre bozma konusu yapılmamıştır) ile ilgili davalının sebepsiz zenginleştiği miktarın tespiti noktasında toplanmaktıdır.
TMK’nın 729/1.maddesinde; “Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır.”, buna bağlı olarak aynı kanunun 722/1.maddesinde; ” Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur.” hükmü getirilmiştir.
Yine TMK’nın 723.maddesinde; “Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran arazi maliki iyi niyetli değilse hakim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçemeyebilir.” hükmüne göre inceleme yapılması gerekmektedir.
Bu durumda, mahkemece; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak TMK’nın 723.maddesinde açıklandığı gibi usulüne uygun hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan Değişik İş Tespit raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.