Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/21322 E. 2015/17046 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21322
KARAR NO : 2015/17046
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 25/08/2004 tarihinde haricen taşınmaz satım sözleşmesinin kurulduğunu, davalının Yöre Köyü 167 parseldeki taşınmazının ½ payını davacıya 26.250 TL’ye sattığını, sözleşme kurulurken 1.250 TL’nin peşin verildiğini, kalan 25.000 TL ‘nin de Euro’ya çevrilerek 14.300 Euro’nun da davalının yılbaşında (2005) Almanya’dan dönerek tapuda satış işleminin yapılması sırasında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının yılbaşında gelmeyerek davacıyı oyaladığını, akabinde taşınmazı 3. kişiye sattığını, davacının sözleşmenin uygulanacağı inancıyla 03.12.2014 tarihinde aldığı 14.300 Euro’nun dava tarihi itibariyle TL’ye çevrilmesinde 4.000 TL kur farkından dolayı zararının oluştuğunu belirterek, peşinat olarak ödenen 1.250 TL ile 4.000 TL kur farkı zararı olmak üzere toplamda 5.250 TLnin işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkemece; 1.250,00 TL’nin 25.08.2004 tarihinden itibaren, 3.850,432 TL’nin dava tarihi olan 05.08.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı tarafça dayanılan 25.08.2004 tarihli harici satım sözleşmesi resmi biçimde yapılmadığından MK’nun 634.maddesi, TMK’nun 706.maddesi, BK.nun 213.maddesi ve Tapulama Kanununun 26.maddesi uyarınca geçersizdir. O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflara hak ve borç doğurmadığından taraflar geçersiz sözleşme uyarınca verdiklerini karşı taraftan isteyebilirler.
Somut olayda; davacı satış bedelinin 1.250 TL ve 14.300 Euro olduğunu,1.250 TL nin peşin olarak ödendiğini ancak Euro’nun ödenmediğini belirtmiştir. Dava geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verilenin iadesine ve kur farkından doğan alacağın tahsiline ilişkindir. Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verilenler sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebileceğinden davalıya ödenmeyen Euro hakkında herhangi bir talepte bulunulamaz. Kur farkından doğan talebin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, talep edilen asıl alacak miktarına faiz işletilmesi için TBK.’nun 117/1.(BK.nun 101/1.) maddesi gereğince; “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” hükmüne göre davalı borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekmektedir.
Mahkemece; iadesine karar verilen 1.250 TL yönünden dava tarihinden önce davalıya herhangi bir ihtar gönderilmediğinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.