Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/20932 E. 2015/16320 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20932
KARAR NO : 2015/16320
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

MAHKEMESİ : KONYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2014
NUMARASI : 2013/243-2014/470

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı şirket vekili dava dilekçesinde; Davalı aleyhine Konya 13. İcra Müdürlüğünün 2012/5375 sayılı dosyasıyla takip yapıldığını, borçlunun itirazıyla takibin durdurulduğunu, davalının abone olmaksızın kaçak elektrik enerjisi kullandığını, itirazın dayanaksız, haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki ve görev itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak ise davalının kaçak elektrik kullandığına ilişkin hiçbir hukuki dayanak olmadığını, dava konusu ………. numaralı aboneliği davalının kullanmadığını, davalının tutanaktan bilgisi olmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan borcu doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı şirket görevlileri tarafından davalı adına 07.03.2012 tarih ve 09786 seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı düzenlendiği, bu tutanağın kaçak elektrik kullanım şekli kısmına ” Yapılan kontroller neticesinde abonesiz elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Enerji sayaçtan geçiyor. Enerji kesilerek mühürlendi” bilgisinin yazıldığı, abone grubunun ticarethane ve abone numarasının 9050204 olduğu belirtilmiştir.
Hükme esas alınan 18.06.2014 tarihli raporda; davalının kullanımının EPMHY’nin 13/1-a bendine uymadığı, davalının dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle ,eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesinin söz konusu olmadığı, davalının, tüketimin doğru tespit edilmesini engelleyecek şekilde ölçme devresine herhangi bir müdahalesinin söz konusu olmadığı, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirmek sureti ile (…….. numaralı abone ile abonelik sözleşmesi imzalanmadan önce davacı tarafından sayaç ve ölçü devresinin kontrolü yapılmıştır. Aksi halde, anılan aboneliğin şebekeye bağlanmasına müsaade edilmezdi) elektrik enerjisi kullanımı gerçekleştirmiştir. Tutanakta da enerjinin sayaçtan geçtiğinin tespit edildiğini, bu itibarla davalının kaçak elektrik enerjisi kullanmadığı, usulsüz elektrik kullanımının söz konusu olduğu, davacının usulsüzlük için davalıya bir bildirimde bulunmadığı, doğrudan kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirdiği bunun mevzuata uygun olmadığı belirtilmiştir.
Davalının eyleminin usulsüz elektrik enerjisi tüketimi olduğu dikkate alınarak Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre usulsüz elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca mahkemece; davacı elektrik dağıtım şirketinin, davalı taraftan isteyebileceği usulsüz elektrik enerjisi kullanım bedelinin ve faizinin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’ne ve Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar hakkında 622 sayılı karara göre hesaplanması için önceki bilirkişi dışında konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı gerekçelerle, davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.