Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/20741 E. 2015/16588 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20741
KARAR NO : 2015/16588
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2013/194-2014/286

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kuruma başvuru yaparak geçici izin belgesi almasına rağmen hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle 35.021,07 TL tahakkuk yapıldığını belirterek 35.021,07 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece;davanın kabulü ile davacı hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle tahakkuk ettirilen 35.021,07 TL’ye ilişkin olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş,hüküm davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kaçak tarımsal sulama tahakkuku nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece alınan 02.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda;davacının kendisine ait tarımsal sulama tesisinin elektrik aboneliğini yaptırmak üzere kaçak tespit tarihinden önce davalı kuruma başvuru yaptığını,abonelik işlemlerini başlattığını,bu sırada yapılması gereken bağlantı işleminin tamamlanmasını beklemeden elektrik tüketimini doğru tespit edecek şekilde sayaç kullanarak bağlantı yapması/yaptırmasının usulsüz elektrik kullanımı olduğunu, davacının kaçak elektrik kullanımı nedeniyle borcunun bulunmadığını belirtmiş, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Somut olayda; davacının 24.04.2012 tarihinde dilekçe ile davalı şirkete başvuruda bulunarak kendi taşınmazı için enerji talebinde bulunduğu,06.07.2012 de geçici kabul tutanağı düzenlendiği anlaşılmıştır.Kaçak tespit tutanağında ise davacının bağlantı anlaşması yapılmadan idareye kaydı olmayan sayaçtan elektrik kullandığı belirtilmiştir.
Kaçak elektrik tutanağı tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13/1. maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi kaçak elektrik kullanımı sayılır.
Hal böyle olunca, davacının eyleminin yönetmelik kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle önceki bilirkişi dışında dosya yeniden alanında uzman üçlü bilirkişi kuruluna tevdi olunarak dava konusu tahakkuk dönemleri ve türleri esas alınarak davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan 622 sayılı EPDK kararında açıklanan yönteme göre hesaplanması konusunda konusunda denetime elverişli bir rapor alınması gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar ittihazı doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.