YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20710
KARAR NO : 2015/16590
KARAR TARİHİ : 26.10.2015
MAHKEMESİ : DERİNKUYU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2014
NUMARASI : 2013/71-2014/90
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesi ile;davalı hakkında düzenlenen kaçak /usulsüz elektrik tespit tutanaklarına istinaden davalı hakkında 41.081,60 TL asıl alacak,gecikme cezası ve KDV olmak üzere toplamda 42.072,25 TL üzerinden Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 2011/553 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunulduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu gereğince davanın kısmen kabulü ile; Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 2011/553 esas sayılı dosyasına yapılan takibin 23.128,63 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin kaçak elektrik tüketimine ilişkin 13/a maddesi “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilir.” hükmünü içermektedir.
Aynı yönetmeliğin 15.maddesi; kaçak elektrik tespitinin, süresinin tüketim miktarı hesaplamasının ve tahakkukun nasıl yapılacağını açıklamıştır. Buna göre, kaçak elektrik kullanım süresinin belirlenmesi ve tüketim hesaplanması, kaçak tarihinde yürürlükte bulunan kurul kararına göre yapılması gerekir.
Buna göre, EPMH. Yönetmeliği ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına ilişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın 1-A, 1-B ve 1-C maddelerinde, kaçak elektrik tüketim bedelinin saptanması gerekir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde davalının eylemi tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır. Bu durumda, davacının eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve anılan yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesaplaması yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği madde 15 ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın 1-A, 1-B ve 1-C maddeleri uyarınca taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bir değerlendirme yapılmamıştır.
Bilirkişi raporunda;kayıtlı endeks tüketimleri dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Kaçak tüketime esas gün sayısına, çalışma sürelerine ve hesaplamada değerlendirmeye alınan kurulu güce ilişkin bilirkişi raporunda somut bir açıklama yapılmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosya başka bir uzman bilirkişiye verilerek, bilirkişiden davalı tarafından istenebilecek kaçak elektrik bedelinin anılan yönetmelik hükümlerine göre, yayınlanan Kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı EPDK kararında belirtilen usul ve esaslara göre yeniden hesaplanması için taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması sonucu yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştr.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.