Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/20697 E. 2015/16584 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20697
KARAR NO : 2015/16584
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

MAHKEMESİ : ÇİNE ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/07/2014
NUMARASI : 2013/308-2014/343

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesi ile; …………. nolu aboneliğinin olduğunu, davalı şirketler tarafından 2012 yılında ve 2013 yılı Ocak -Ağustos aylarında haksız olarak kayıp bedeli ve kayıp bedeline uygulanan katma değer vergi bedelinin tahsil edildiğini belirterek 15.952 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı A.. E.. Dağıtım A.Ş’den tahsilini, 12.753 TL’nin ise dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı A.. E.. Parakende Satış A.Ş den tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın A.. E.. Dağıtım A.Ş yönünden husumet yokluğundan reddini, ayrıca davanın esastan reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davalının yalnızca A.. E.. olarak gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 297.maddesi gereğince, gerekçeli kararın hüküm fıkrası bölümünde; gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların el verdiği ölçüde sıra numarası altında birer birer, açık, kuşku ve duraksama yaratmayacak biçimde gösterilmesi gerekir.
Davacı, A.. E.. Dağıtım A.Ş ve A.. E.. Parakende Satış A.Ş’yi davalı göstererek dava açmasına rağmen, mahkemece davalının teke indirgenerek tek davalı hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Mahkemenin kabul şekline göre de; elektrik abonelerinden alınmakta olan;
Kayıp-kaçak bedelinin; elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin, kayıp-kaçak hedefi oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğu, 20/02/2001 tarihli 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 4/1., 10/05/2006 tarihli 5496 Sayılı Kanunun 6., geçici 9., 14/03/2013 tarihli 6446 Sayılı Kanunun 1/1.,5/4., 17/1., 4., 27., geçici 1., maddeleri ve bu kanunların temel amaçları çerçevesinde çıkarılan yönetmelikler ve kanunun verdiği yetkiye dayanılarak alınan EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde alınmakta olduğu,
Dağıtım bedelinin; dağıtım sistem kullanım fiyatını kapsamakta olup, dağıtım hizmeti sunabilmek için dağıtım sistemine ilişkin yatırım harcamaları, işletme ve bakım giderleri dikkate alınarak hesaplanan bedel olduğu, 4628 Sayılı Kanunun 13/1-b-4. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-ç bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 9., Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında çıkarılan EPDK tebliğleri gereğince alındığı,
İletim bedelinin; elektrik enerjisinin tüketici sayaçlarına kadar ulaştırılmasında, üreticilerle dağıtım sistemi arasında yer alan iletim sisteminin kullanılmasından kaynaklanan maliyetlerin karşılanması için alındığı, 4628 Sayılı Kanunun 13/1-b-2. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-b bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 8.maddesi ile EPDK kurul kararları ve tebliğlerine göre tüketicilere yansıtıldığı,
Perakende satış hizmeti bedelinin ise; perakende satış hizmeti maliyetini (söz konusu fâaliyete ilişkin düzenlemeye esas net yatırım harcamasının itfa tutarı, faturalama ve tahsilat giderleri, tanıtım ve pazarlama giderleri, müşteri hizmetlerine ilişkin giderler, perakende satış ve hizmete ilişkin diğer işletme giderleri, düzenleme giderleri payı, fâaliyet giderleri payı, olağan ve olağan dışı giderler payından fâaliyet ile ilgili diğer gelirler payı ve olağan dışı gelirler payının düşülmesi suretiyle bulunan esas net işletme gideri ve amortisman itfa süresi farkı vergi tutarını) yansıtan bedel olduğu, 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 13/1-b-5. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-d bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 4/36. bendi, 5/e bendi ve 10.maddesine göre alındığı,
Kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım, dağıtım ve sayaç okuma bedellerinin, EPDK tarafından çıkarılan kurul kararları ve tebliğleri ile belirlendiği anlaşılmaktadır.
Ancak; kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairece de benimsenen HGK’nun 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmayacağı; öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaflığın; hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı,
Gerekçeleriyle; kayıp-kaçak bedelinin faturalara yansıtılmasının hukuka uygun olmadığına karar verilmiştir.
Somut olayda; mahkemece kayıp kaçak bedeli adı altında faturalara yansıtılan ve abonelerden alınan ücretin,elektrik piyasasının verdiği yetki çerçevesinde kanunun temel amaçlarına uygun şekilde EPDK nın belirlediği bir bedel olarak tahsil edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki, yukarıda bahsedilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ile; elektrik enerjisini kaçak kullanmayan abonelerden kayıp-kaçak bedeli alınamayacağı içtihadında bulunulmuştur.
Dairemiz de, Genel Kurul kararındaki ilkeleri de benimseyerek, kayıp-kaçak bedeli yanında, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin de dağıtım şirketleri tarafından elektrik abonelerinden alınamayacağına karar vermiştir.
Hâl böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek her bir davalı hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması ve davacının dava dilekçesindeki talepleri dikkate alınarak kayıp-kaçak bedeline yönelik istemi konusunda değerlendirme yapılması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.