Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/20694 E. 2015/16580 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20694
KARAR NO : 2015/16580
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2011/163-2013/464

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; davalı F.. S..’nun ……………………. Hastanesinde başhekim yardımcısı olduğunu, davalıya 2009 Ocak-Kasım aylarında kadro standardının yanlış hesaplanmasından dolayı fazla döner sermaye ek ödemesi yapıldığını, kamu zararına neden olan Ö.. Y..’in belirtilen dönemde harcama yetkilisi, S. B. ‘nın ise gerçekleştirme görevlisi olduğunu belirterek 18.644,29 TL kamu zararının ödeme tarihlerinden itibaren kademeli yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece; davanın kabulü ile; 18.644,29 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Ancak, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, talep edilen asıl alacak miktarına faiz işletilmesi için TBK.’nun 117/1.(BK.nun 101/1.) maddesi gereğince; “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” hükmüne göre, davalı borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamından; davalı F.. S..’nun 21.02.2011 tarihinde temerrüde düşürüldüğü anlaşıldığına göre, mahkemece; 21.02.2011 tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesi gerekirken, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değilse de, belirtilen hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasında yazılı bulunan “ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile” ibaresinin silinerek yerine “21.02.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün HUMK’nun 438/VII.maddesi gereğince düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.