Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/20592 E. 2015/6284 K. 14.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20592
KARAR NO : 2015/6284
KARAR TARİHİ : 14.04.2015

MAHKEMESİ : BURDUR AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/08/2014
NUMARASI : 2014/115-2014/362

Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; tarafların müşterek çocuğu lehine Burdur Aile Mahkemesi’nin 2011/31 esas, 2011/325 karar sayılı ilamı ile 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zaman içerisinde müşterek çocuğun okula başladığını ve ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek, iştirak nafakasının 150 TL’den 700 TL’ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; asgari ücretle çalıştığını, talep edilen nafaka artış miktarının fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının yıllık ÜFE artış oranına göre dava tarihinden itibaren aylık 39,42 TL artırılmasına karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz etmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi)
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)
TMK.’nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.
Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; 2007 doğumlu olan müşterek çocuğun dava tarihi itibari ile okula başladığı, davacı annenin ev hanımı olduğu ve geçimini ailesinin sağladığı, davalı babanın Antalya’nın Kaş ilçesinde bir otelde işçi olarak asgari ücretle çalıştığı, adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocuğun çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasındaki süre nazara alındığında mahkemece infazda tereddüte yol açacak şekilde ve sadece ÜFE artış oranı dikkate alınarak takdir edilen nafaka miktarı azdır. O halde, davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde TMK. nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun miktar nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.