YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20584
KARAR NO : 2015/17907
KARAR TARİHİ : 12.11.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2014
NUMARASI : 2012/181-2014/337
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı tarafın, ID …. nolu abonelik sözleşmesi gereği su abonesi olmakla dava konusu borçtan abone sıfatı ile sorumlu olduğunu; zira, abonelik sözleşmesinin, taraflarını ilzam etmekte ve her iki tarafa edim yükümlülüğü yüklediğini; dolayısıyla, davalının, hem mevzuat gereği hem de Yargıtay’ın içtihatları gereği sözleşmeden kaynaklanan tüm tahakkuk bedellerinden abone ve fiili kullanıcı olması nedeniyle sorumlu olduğunu ileri sürerek; 21.370,12 TL idare alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalı vekili dilekçesinde davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; “…vergi kayıtları, abone işlem dosyası, bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamından; dava konusu talep edilen bedelden abonelik sözleşmesini imzaladığı gözüken Otel …. olduğu, diğer alacak olarak gözüken 8.748,00 TL kaçak kuyu suyu KSUB bedeli ve bu bedelle ilgili hesaplanan 12.580,46 TL gecikme ceza bedelinden 15.10.2005 tarih 74618 sayılı tutanak nedeniyle Z… K…’ın sorumlu olduğu: “gerekçesiyle, davalı yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir .
Uyuşmazlık; abonelik sözleşmesine ve davalının fiili kullanıcı olmasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı İ.. M..nün, dava konusu alacağını aynı zamanda …..9-2 nolu abonelik sözleşmesine dayanarak talep ettiği, ancak sözkonusu sözleşme incelendiğinde; ilgili sözleşmenin O…P… adına düzenlendiği, bu sözleşmede davalının herhangi bir imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde mevcut Abone hesap kartı içeriğinden; ödenmeyen su ve KSUB faturalarının, 29.03.2004-05.07.2006 arası döneme ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; mevcut dosya içeriğinden ve vergi dairesinin müzekkere cevaplarından, 16.08.20002 -26.08.2005 tarihleri arasında davalının sözkonusu yerde fiili kullanıcı olarak bulunduğu sabit olduğundan; dosyanın ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişiye tevdiiyle; davalının, sözkonusu tarihler arasında ilgili işletmenin fiili kullanıcısı olduğu bu süreçte doğan …. alacağı yönünden sorumluluğu cihetine gidileceği hususu nazara alınarak; taraf ve Yargıtay denetimine elverişli uzman bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle hüküm tesisi gerekirken; davalının, ilgili işyerinde fiili kullanıcı olarak bulunduğu dönem nazara alınmaksızın değerlendirme yapan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.