Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/20558 E. 2015/16478 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20558
KARAR NO : 2015/16478
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

MAHKEMESİ : ADANA 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2013/40-2014/1531

Taraflar arasındaki Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan Doğan davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; davacının davalı iletişim şirketinin kurumsal aboneleri için uygulamakta olduğu connect kart kampanyasından faydalanmak için bu kampanyaya üye olduğunu ve aralarında 14.08.2008 tarihinde abonelik sözleşmesi ………. .” tarife modeli adıyla akdedildiğini, İş bu “………..” kampanyasının içeriği gereği; davalı şirket tarafından aboneye bir numara ve bu numaraya yönlendirilmiş bir cihaz verildiğini, Abonenin kullanım hakkı 1 gb olup bu kullanım için aylık sabit ücret ödeneceği belirtildiğini, davalının 2009 yılı Ocak ayında ise bir ödemelerinin yapılmadığı yolunda davacıya bilgi gönderildiğini bunun üzerine banka hesapları kontrol edildiğinde de davalı şirket tarafından gelen 0530 338 27 67 numaralı telefona ait 2008 yılı Aralık ayı faturası olarak gönderilmiş olan 4.189,30 TL fatura bedelinin 08.01.2009 tarihinde ödendiğini ve durumu davalıya bildirmiş; davalı faturanın yanlış olduğu söz konusu bedelin de kendilerine ödeneceği bildirdiğini fakat iş bu bilgilendirmeden sonra davalı şirketle defalarca konuşulduğunu ve paranın iadesi istenmiş her seferinde tamam dendiğini fakat ödeme iadesi alınamadığını ve icra takibi başlatıldığını bildirmiş, haksız ve kötü niyetli itirazın kaldırılmasını, davalının kötü niyet tazminatı olan % 40’dan aşağı olmamak üzere en yüksek oranda kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir .
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; sözkonusu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Hükme dayanak bilirkişi raporunda; Davacının aylık 1gb kotalı sabit ücretli internet kullanma izni vardır. Oysa 2008 yılı Aralık ayı 4.189,30 TL fatura bedeli de mobil internet kullanımı 1324 mb- 1.29gb kullandığı, Turkcell limit aşımlarında her 1mb için 2,56 tl aldığını belirtmiştir bu durumda kota aşım miktarı olan 324 mb için toplam ekstra olarak = 324mb x 2,56 tl = 829.44 TL talep edebileceği, oysa faturada Turkcelin fatura ayrıntısında sadece kota aşım mobil kullanım için 2.893,56 TL talep ettiği yani arada 2.064,12 TL fark olduğu tespit edilmiştir. Faturada bu bedele %18 KDV ve %25 iletişim vergisi ilave edilmiştir. Fark (2.064,12 TL) bedeline bu tutarlarda ilave edildiğinde %18 kd = 371,54 TL, %25 iletişim vergisi = 516,03 TL Toplam= 2.951,69 TL Türkcell’ in fazla fatura bedeli kestiği tespit edilmiştir.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalının 1 gb sabit ücretli internet kullanım paketi olduğu; davalının 1 gb’lık kullanım hakkını aşması üzerine davalı şirket tarafından kota aşımına ilişkin herhangi bir uyarı yapılmaksızın kotayı aşan kullanımda cezalı tarife üzerinden ücretlendirilerek, 2008 yılı Aralık ayı faturasının gönderildiği sabittir.
Uyuşmazlık kota aşımı halinde davalı şirketin müşteriye bilgi verme yükümünün bulunup bulunmadığı, bu yükümlülüğe riayet edilmediği takdirde, tüketicinin sorumlu tutulması gereken miktarın tespitine ilişkindir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından hazırlanan;
Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliğinin 6.maddesi “(1) İşletmeciler, sundukları elektronik haberleşme hizmetlerine erişim ve bu hizmetlerin kullanımı ile ilgili olarak asgari aşağıdaki bilgileri talep olmaksızın tüm tüketicilere sunmak ve bu bilgilere kolayca ulaşılabilmesini sağlamakla yükümlüdür.
a) İşletmecinin adı, unvanı ve adresi,
b) Sunulacak hizmete ilişkin olarak; hizmetin tanımı ve kapsamı, hizmete erişim ve hizmetin kullanımı konusunda genel hüküm ve şartlar, hizmet için uygulanacak tarifeler ve varsa abonelik paketleri, tarifelerin içerdiği vergi türleri ile bu vergilerin tarifeler hesaplanırken tarifelere yansıtılma oranı, doğru tüketici algısının oluşması amacıyla tarifelerin yalnızca tüm vergiler dâhil değeri, işletmeciler tarafından varsa abonelere tazminat verme ve geri ödeme yapma şartları, varsa sunulan bakım/onarım hizmetlerinin çeşitleri, asgari sözleşme süresini de içerecek şekilde standart sözleşme şartları,
c) Tüketici şikâyetleri çözüm mekanizmaları” yasal ifadesini içermektedir.
Aynı yönetmeliğin 12/3 fıkrası ise ;
“…(3) Tüketici menfaatinin korunması amacıyla;
a) Hizmetin mutat kullanım düzeyinin çok üzerinde olduğunun tespiti,
b) Hukuka aykırı ya da hileli bir faaliyetin varlığı konusunda haklı bir şüphenin bulunması durumlarında aboneye bilgi verilerek hizmetin sunumu kısıtlanabilir veya durdurulabilir.”
Yasal düzenlemesini getirmiştir .
Bu bağlamda; Elektronik Haberleşme Söktöründe Tüketici Hakları Yönetmeliğinin 6/1-b ve 12/3 maddeleri uyarınca davalı Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş’nin kota aşımı halinde tüketiciyi bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Ancak, tüketici bu yükümlülüğe uygun hareket etmemiştir .
Bu itibarla; dosyanın ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişiye tevdii ile; davacının 1 gb kullanım için aylık 39 TL +KDV ödediği nazara alınarak; kota aşımındaki her bir mb’ ın bu oran dahilinde hesaplanarak; kota aşımının bu oran dahilinde bulunacak bedel üzerinden hesaplanarak fatura tanzimi gerekirken; bu yönde tüketicinin kendi kullandığı paket kapsamında bir oranlama yapılmaksızın her mb aşımını 2,56 TL üzerinden hesaplayan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.