Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/20453 E. 2015/8688 K. 14.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20453
KARAR NO : 2015/8688
KARAR TARİHİ : 14.05.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2012/242-2014/218

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 28.04.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. C.. T.. geldi. Karşı taraftan davalı vekili Av. M.. R.. A.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanununun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin başka bir güne bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin, 2007 yılından beri faaliyet gösteren kot yıkama işi yapan işyerinin işletmecisi olduğunu; dava tarihi itibariyle, kendisine 82.543 TL atıksu borcu olduğunun bildirildiği ve talepte bulunulduğunu; müvekkilinden talep edilen rakamın gerçek fiili duruma uygun olmadığını, küçük ölçekli bu işletmenin ailevi nedenlerle ticari faaliyette zaman zaman ara verildiğini, toplam 28 ay hiç faliyette bulunulmadığını, günlük tüketimin fazla gösterildiğini, kullanılan makina sayısının fatura edilen tüketimi gerçekleştirecek kapasiteye sahip olmadığını belirterek, 82.543 TL’nin 70.000 TL’lik kısmına ilişkin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; tahakkukun yönetmeliğe uygun olduğunu, kot yıkama faliyeti gösterilen işyerinde 25.10.2007 tarihinde yapılan incelemede üretimden kaynaklanan endüstriyel nitelikli “atıksuların arıtılmadan” direk olarak kanala/alıcı ortama verildiğinin tespit edildiğini, uyarılara rağmen faaliyetini ve önlemsiz deşarjını devam ettirdiğini (08.04.2008, 31.05.2008, 22.09.2008 ve 02.08.2010 tarihlerindeki kontrollerde) belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının işyerinin çevre kirliliğine yol açtığı, birden çok kez bildirdiği ve faaliyetten men edildiği halde faaliyetine devam ettiği; faturanın, işyerinin kapasitesine ve kullanım süresine göre ve yönetmeliğe uygun hesaplandığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçe gösterilerek; davanın reddine karar verilmiştir.
./..
Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.
Dava, davacıya ait kot yıkama konusunda faaliyet gösteren işyerinde, endüstriyel nitelikli atıksuların arıtılmadan direk olarak kanala/alıcı ortama verilmesi nedeniyle tahakkuk ettirilen atıksu arıtma bedelinin tahsili nedeniyle, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece alınan kök raporda; “İSKİ tahakkuk föyüne göre, atıksu arıtım bedelinin 86.175 TL olduğu, tutarın 25.10.2007 tarihinden başlamak üzere doğru tespit edildiği ve İSKİ tahakkuk föyüne göre atıksu arıtım bedeli ödenmesi gerektiği bildirilmiş” daha sonra İSKİ Tarifeler Yönetmeliğine, işyerindeki aktif kazanların kapasitesine göre atıksu bedelinin denetime açık hesaplanmasının istenilmesi üzerine, alınan ek bilirkişi raporunda ise; “İSKİ Tarifeler Yönetmeliği ve İSKİ Atıksuların Kanala Deşarj Yönetmeliğine göre atıksu arıtma bedelinin 145.676 TL” olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece; rapor denetime uygun ve yeterli bulunarak benimsenmek suretiyle hüküm tesis edilmiştir.
Ancak, alınan kök rapor ve ek raporun çeliştiği, davalı tarafından da dayanakları gösterilmek suretiyle ek rapora itiraz edildiği, mahkemece çelişki giderilmeden ve davalının rapora itirazları, karşılanmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
HUMK’nun 275. ve devamı maddelerinde; “bilirkişilik” müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde; “bilirkişi incelemesi” ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporu, kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Bu durumda, mahkemece; önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan İSKİ Tarifeler Yönetmeliği ve İSKİ Atıksuların Kanala Deşarj Yönetmeliğine göre; süre, işyerindeki günlük su tüketimi, işyerinin faaliyette bulunmadığı dönemler yönünden vs. davacı itirazlarını da karşılar şekilde, yeniden rapor alınmak suretiyle, oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; çelişki giderilmeden ve davalının rapora itirazları karşılanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
./..
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.