YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20436
KARAR NO : 2015/16451
KARAR TARİHİ : 22.10.2015
MAHKEMESİ : BAFRA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2013/214-2014/139
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde ; müvekkilinin ………. Mahallesi ………. ada …. ve …….. parsel sayılı taşınmaza 25 yıl önce 4 adet kavak ağacı diktiğini ve bakımını yaptığını, ancak davalının 22/11/2012 tarihinde haksız bir şekilde müvekkiline haber vermeden bu ağaçları keserek sattığını ileri sürerek; ağaçların bedelinin (2.000,00 TL) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının taşınmazda hissesinin bulunmadığını, ağaçların babası tarafından dikildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre; dava konusu ağaçların bulunduğu bildirilen taşınmazda evvelinde taraf murislerinin hissedar oldukları, ancak yapılan imar uygulaması ile taşınmazın mülkiyetinin ve dolayısıyla bütünleyici parça niteliğinde olan ağaçların mülkiyetinin de davalıya geçtiği, bu hali ile davacının artık kendisine ait olmayan ağaçların tazminini istemekte hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda davacı; başkasına ait taşınmaza ağaç dikip yetiştiren kişi durumunda olduğundan, uyuşmazlığın; TMK’nun 729.maddesi yollamasıyla 722 ve devamı maddeleri gereğince çözümlenmesi gerekmektedir.
Türk Medeni Kanununun 722/1.maddesi gereğince “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin ya da bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. Ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir (TMK’nun 722/2 mad.)”. 3.fıkra hükmüne göre de “Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir”. 723.maddesi gereğince ise “Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür”.
O nedenle MK’nun 723.maddesi uyarınca, dava konusu ağaçların davacı tarafından dikilip dikilmediğinin araştırılıp, davacı lehine tazminata hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.