Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/20280 E. 2015/16376 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20280
KARAR NO : 2015/16376
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

MAHKEMESİ : SAMSUN 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2012/336-2014/252

Taraflar arasındaki tapu iptal-tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı S.. A..’ın maliki bulunduğu Samsun İli ……… ilçesi ………. mahallesi ………… ada ……… parsel sayılı taşınmazda kayıtlı bulunan 1 nolu bağımsız bölümün 23.750 TL bedel mukabilinde satışı konusunda davalı ile haricen anlaştıklarını, davalının ………… Belediyesi’ne olan 1.746,92 TL borcu ile ……….Kooperatifi’ne olan 23.031,87 TL borcunun müvekkili tarafından ödendiği halde davalı Sündüs’ün tapuda devir yapmaktan kaçındığı, ilgili taşınmazın diğer davalı M.. Ç..’a devredildiğini belirterek tapu iptal tescil, mümkün olmadığı takdirde 24.778,79 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı M.. Ç.. vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazı 26.500 TL bedelle davalı S.. A..’dan satın aldığını, aleniyet ilkesi gereği tapuda araştırma yaptığını, ………..Kooperatifi’ne ipotekli olduğunu öğrendiği, ilgili kooperatiften şahsi ihtiyaçlarına da yetecek şekilde 44.700 TL kredi kullandığını, davalı Sündüs’ün dava dışı şahsın borcuna kefaleti nedeniyle 9.750 TL kooperatife, 13.500 TL davalı Sündüs’e bizzat ve davalı Sündüs’ün başka bir borcu nedeniyle 3.250 TL ödemede bulunduğunu, iyiniyetli olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı S.. A.. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, dava konusu taşınmazı 2010 yılında 27.000 TL bedelle satın aldığını, dava dışı emlakçının 35.000 TL’ye alıcı bulduğunu bildirmesi üzerine, alıcının ciddi olması halinde …….. Belediyesi’ne olan vergi borcunu kapatmasını emlakçıdan istediği, alıcının bu borcun tamamını ödediğini emlakçıdan öğrendiğini, müvekkilinin ise kredi borcunu kapattıktan sonra senetleri bankadan aldığını, ancak emlakçı aracılığıyla anlaştığı alıcının satış bedelinin geriye kalanını ödememesi nedeniyle, müvekkilinin taşınmaz satışından vazgeçtiğini, davacıdan para almadığını, ipotek bedelini müvekkilinin ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı M.. Ç.. yönünden davanın reddine, davacının tapu iptal -tescil talebinin reddi ile 24.778,79 TL’nin ödeme tarihi olan 20.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı S.. A..’ dan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı S.. A.. vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı S.. A.. vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. (TBK. 117.maddesi)
Somut olayda; davaya konu alacağın ödenmesi için davacı tarafından davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünü gösteren bir belge sunulmamıştır. Anılan nedenlerle mahkemece alacak miktarına ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz işletilmesi isabetli bulunmamıştır.
Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK. 438/7 c2, 6100 sayılı Yasanın 370/2 ek 3/1 maddesi anlamında “Hakimin takdir yetkisi kapsamında” kalmadığından hükmün ilk fıkrasında yer alan; “… toplam 24.778,79 TL’nin ödeme tarihi olan 20.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı S.. A..’dan tahsili ile davacıya verilmesine,” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “… toplam 24.778,79TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı S.. A..’dan tahsili ile davacıya verilmesine,” yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 21.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.