Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/20221 E. 2015/16542 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20221
KARAR NO : 2015/16542
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

MAHKEMESİ : ANAMUR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2013
NUMARASI : 2011/62-2013/900

Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı Y.. S.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, dava dilekçesi ile; noterde düzenlenen 17/06/1982 tarihli taksim sözleşmesi sonucunda davacının vefat eden annesine davaya konu 177 ve 178 parsel sayılı taşınmazların isabet ettiğini, davacının annesinin anılan taşınmazları 28/11/2002 tarihli resmi vasiyetname ile davacıya vasiyet ettiğini, bu vasiyetnamenini iptali için açılan davanın reddedildiğini, kararın kesinleştiğini ileri sürerek; vasiyetnamenin tenfizi ile taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece;
1- Davanın kısmen kabulü ile, Anamur Noterliği’nin 28.11.2002 tarih ve ……….. yevmiye numarası ile kayıtlı vasiyetnamenin Tenfizine,
2-Anamur ilçesi …………. Köyü ………. (yeni ………. ada ………..) parsel sayılı içinde ev bulunan A. Ö. adına kayıtlı taşınmazın davacı S.. S.. adına tapuya kayıt ve tesciline,
3-Anamur ilçesi ……. Köyü ………. (yeni ………. ada ………) parsel sayılı taşınmazda 10/40 hisse ile A. Ö. adına kayıtlı hissenin davacı S.. S.. adına tapuya kayıt ve tesciline,
4- Her ne kadar, davacı tarafça, ………. ilçesi ……… Köyü ……… (yeni ……… ada …….) parsel sayılı taşınmazda bulunan seranın değeri de dahil edilerek dava konusu değer üzerinden harç tamamlanmış ise de; seranın, davacı tarafından yaptırıldığı ve davacı tarafından kullanıldığı, dolayısı ile davacıya ait olduğu vasiyetnamedeki beyanlardan açıkça anlaşıldığından, sera yönünden davanın reddine karar verilmiş; davacı vekilinin talebi üzerine yapılan tavzih ile de; Kararın hüküm kısmının 3. fıkrasının “Anamur İlçesi, ……… köyü ……… parsel sayılı taksim mukavelesi ile tamamı vasiyet eden A. Ö. ‘a bırakılan taşınmazın davacı S.. S.. adına kayıt ve tesciline” şeklinde, hüküm kısmının 2. fıkrasının “……… İlçesi, ……….. köyü ………. parsel sayılı taksim mukavelesi ile tamamı vasiyet eden A. Ö. ‘a bırakılan taşınmazın davacı S.. S.. adına kayıt ve tesciline” şeklinde tavzihine karar verilmiş, hüküm davalı Y.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu taksim sözleşmesinin 17/06/1982 tarihinde ,vasiyetnamenin ise 28/11/2002 tarihinde noterde düzenlendiği, muris A. Ö. ‘ın 177 ve 178 parsel sayılı taşınmazları kızı olan davacı S.. S..’e vasiyet ettiği, vasiyetnamenin açılması dosyasında 09/11/2004 tarihinde karar verildiği, anılan vasiyetnamenin iptali için açılan davanın ise reddedildiği, bu kararın 14/09/2010 tarihinde kesinleştiği; eldeki davanın ise, 20/01/2011 tarihinde açıldığı, taşınmazların tapu kaydının ise S.. S.., S.. K.., Z.. Ö.., H.. D.., H.. T.., A.. B.., A. Ş. , F. E. , Y.. S.., H.. A.. adına (paylı) olduğu anlaşılmaktadır.
Davada, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazların vasiyet alacaklısı davacı adına tescili talep edilmektedir.
Medeni Kanunun 599. maddesi uyarınca, mirasın açılmasıyla terekeye sahip olma hakkı, sadece yasal mirasçılara tanınmıştır. Vasiyetname ile mirasçı seçilenlerin, (Mirasçı nasb edilenler) hakları, yasal mirasçılar veya öncelikle tasarruf ile yararlarına bağışlama yapılmış olanlar tarafından açıkça itiraza uğramamış ise, bu hususun tebliğinden itibaren bir ay geçtikten sonra bunlar mirasçılık sıfatları hakkında belge verilmesini, Sulh Hakiminden isteyebilirler (Bununla beraber her nevi istihkak ve iptal davası hakkı saklı olmak üzere) (MK. m.598). Vasiyetname ile verilen hakkın geçirilmesini sağlayacak husus sulh hakiminin vereceği mirasçılık belgesidir.
Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin, durumu ise daha farklıdır. Medeni Kanunun 600.maddesi gereği kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimse, bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona, yoksa yasal ve seçilmiş mirasçılara karşı açacağı istihkak davası ile malın kendisine teslimini isteyebilir.
Somut olayda, vasiyetnameye konu taşınmazların dava tarihinde (halen) muris (vasiyet eden Ayşe Özcan) adına kayıtlı olmadığı anlaşıldığına göre, davacının yapacağı iş öncelikle Z.. Ö.., F. E. , Y.. S.., H.. D.., H.. A.., S. Ö. H.. T.., S.. K.., A.. B.., A. Ş. ve A. Ö. tarafından imzalanan taksim sözleşmesine dayanarak taşınmazların muris adına tescilini sağlamak ondan sonra taşınmazların anılan vasiyetname gereğince kendi adına tescilini talep etmek olmalıdır. ( 3. Hukuk Dairesi 2014/7369 E. – 2014/7413 K. Sayılı ve 13/05/2014 tarihli kararı.)

Bunun için, mahkemece; davacıya dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile muris adına tescilini sağlamak için taksim sözleşmesine dayanarak tapu iptal-tescil davası açması için süre verilerek, oluşacak sonuca göre vasiyetnamenin tenfizi ile ilgili karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.