Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/20033 E. 2015/16176 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20033
KARAR NO : 2015/16176
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

MAHKEMESİ : SİVEREK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2014
NUMARASI : 2013/520-2014/371

Taraflar arasında görülen elektrik aboneliği borcuna dayalı menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalı kurum tarafından, müvekkilinin kullandığı sayaç sağlam olduğu halde optik portla yapılan endeks kontrolünde gerilim kesintisi olduğu ve endeks kaydetmediği gerekçesiyle müvekkili davacı adına 2012/12. dönemine ilişkin 56.124,60 TL fatura borcu tahakkuk ettirildiğini, ancak sağlam olan sayaçtan dolayı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, müvekkili davacının iş bu fatura borcundan kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin (EPMHY) “Sayacın tüketim kaydetmemesi’ başlıklı 19.maddesi hükmünde, sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanacağı; perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme faizi uygulanmayacağı; ikili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında işlem yapılacağı açıklanmıştır.
Somut olaya gelince, davacı ile davalı arasında 23/01/2002 tarihinde tarımsal sulama tesisi abonelik sözleşmesi imzalanmıştır. Davacının kullandığı sayacın kurum tarafından 25/09/2012 tarihinde yapılan kontrolünde, sayacın S fazına ait gerilim ucunun T fazına bağlandığı, sayacın 2/3 oranında eksik kayıt yaptığı tespit edilmiş, 16/10/2012 tarihinde sayaç sökülerek kontrole gönderilmiş ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Şanlıurfa İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen 28/11/2012 tarihli raporda, “…müdahale izi olmadığı, sayacın sağlam olduğu ancak optik portla yapılan okuma kayıtlarındaki olaylar raporunda çeşitli tarihlerde çok uzun süreli gerilim kesintisi olduğunu gösteren kayıtların olduğu, bu zaman zarfında sayaç enerjisiz kaldığından abonenin faal olduğunun tespitinin yapılması halinde tahakkuk yönünden değerlendirilmesi gerektiği…” belirtilmiştir. Bunun üzerine davalı kurum tarafından bu rapora istinaden sayacın enerjisiz kaldığı dönem dikkate alınarak 07.06.2011 ile 15.09.2011 tarihleri arası kıyaslama yolu ile tahakkuk yapılmış ve davacı adına 56.124,60 TL fatura borcu düzenlenmiştir.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; “…yapılan sayaç incelemesinde sayacın sağlam olduğu ancak optik port okumasında sayacın uzun süreli endeks kaydetmediği…” şeklindeki tespiti davalı kurumun, davacının sayaç gerilim uçlarını çıkarmak suretiyle enerjisiz bıraktığı ve kaçak kullanım yaptığı şeklinde varsayımsal olarak yorumlandığı ancak davalı kurumun iddiası bu yönde olmasına karşın, davacı hakkında kaçak işlemi başlatmadığı gibi, borç tahakkukunda da Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. Maddesine göre kaçak kullanımdan dolayı değil, 19. Maddesine göre aktif-reaktif tüketim ortalaması üzerinden endeks esaslı olmayan hesap yöntemine göre belirlediği, kurumun kaçak işlemi başlatmadan ve davacının kaçak kullandığını kesin olarak tespit etmeden davacı hakkında endeks esaslı olmayan tahakkuka göre fatura düzenlemesinin kurumun işlemleri arasında uyumsuzluğu gösterdiğini ve bu borçtan davacının sorumlu tutulamayacağını belirtilmiştir. Bu yönüyle bilirkişi raporu kendi içerisinde çelişkili olup hükme esas alınabilecek nitelikte değildir.
Davacının sorumlu tutulabileceği elektrik tahakkuk bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 19. madde hükümlerine göre hesaplanması gerekir. Bilirkişi raporu bu bakımdan yönetmeliğe uygun değildir.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 19. maddesinde belirtilen yönteme göre hesaplanması için dava dosyasının önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, davalının talep edebileceği elektrik tüketim bedelinin doğru bulgu ve belgeler ile duraksamasız tespit edildikten sonra davacının mesul olduğu bedelin bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.