Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/19846 E. 2015/16326 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19846
KARAR NO : 2015/16326
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

MAHKEMESİ : HİLVAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2013/104-2014/91

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının Şanlıurfa ili, ………… ilçesi, ………… köyünde bulunan ………… abone nolu tarımsal sulama kuyusuna ait trafonun yandığını, Dedaş ekipleri tarafından yapılan inceleme neticesinde kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile davacıya 35.409,80 TL tutarında kaçak tüketim bedeli çıkardıklarını, kendilerinin kaçak elektrik kullanmadığını, bu kadar borçlarının olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu borcun davacı tarafa tebliğ edildiğini, ancak davacının yasal itiraz süresi olan son ödeme gününe kadar itiraz etmediğini, dolayısı ile zamanında yapılmayan itirazın reddine karar verilmesini, davalı kurumunun kurum personelince davacının sayacında yapılan inceleme neticesinde kaçak ve usulsüz elektrik kullanımını yaptığı tespit edildiği, davacıya tahakkuk ettirilen kaçak kullanım cezasının hukuka uygun olduğunu, bu sebeple davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının ………. no’lu tarımsal sulama elektrik aboneliğine ilişkin kaçak olarak kullandığı tespit edilen elektrik tüketimi sebebi ile, davalı kurum tarafından 13.06.2012 tarihinde düzenlenen kaçak elektrik tutanağına ilişkin, davacının davalı kuruma 35.409,80 TL borçlu olmadığının, 3.798,22 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacı kurum tarafından kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturadan dolayı davalının borçlu olup olmadığı, borçlu ise ne miktar borcu bulunduğu noktasında toplanmaktadır.
Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği 01.03.2003 tarihinde yürürlükten kaldırılmış ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirleneceği açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin olarak 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Bu bağlamda somut olaya bakıldığında, davalı kurum tarafından davacıya ait sayacın yanması ve endeks verilerine ulaşılamayacağı için, bu sayacın fatura çıkmayan dönemi olan 17.08.2011 – 16.06.2012 tarihleri arası 46 gün sulama dönemi için 35.409, 80 TL tahakkuk faturası düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece kaçak elektrik bedelinin hesaplanması için bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ve ek raporlarda, tutanak tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre hesaplama yapılmamıştır. Hatalı değerlendirme ile kaçak kullanım miktarı 3.798,22 TL olarak tespit edilmiştir. Oysa ki hesaplamanın tutanak tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine ve 622 sayılı Kurul kararına göre yapılması gerekirdi. Bilirkişi raporu Yönetmelik hükümlerine uygun değildir.
Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilerek, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak içinde elektrik mühendisinin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi ve somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.