YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19796
KARAR NO : 2015/16352
KARAR TARİHİ : 21.10.2015
MAHKEMESİ : ARABAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2014
NUMARASI : 2013/73-2014/74
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin ……… nolu tarımsal sulama elektrik abonesi olduğunu, ilgili trafodan elektrik alarak sondaj kuyusundan su çekmek suretiyle tarlasını suladığını 12.10.2008-13.10.2010 tarihleri arasında toplam 15.977TL kaçak tüketim bedeli tahakkuk ettirildiğini, ancak kaçak tüketimin söz konusu olamadığını iddia ederek bu bedelden borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının, borcundan dolayı kesilen elektriği, mühürleri kırmak suretiyle açarak kullandığını, davalı kurumun kaçak elektrik bedeli hesaplamasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, ilgili işlemlerin yönetmelik maddelerine uygun olarak yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının fiili ”usulsüz elektrik kullanmak” olarak kabul edilerek, davalı kuruma 12.10.2008-13.10.2010 yılı sulama sezonlarındaki kullandığı elektriğe karşılık vergi ve fonlar dahil toplam 11.481,33-TL borçlu olduğunun, 4.495,67TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 18.02.2013 tarih, 2012/5433E-2013/1223K sayılı ilamı ile; ”… davalının belirtilen şekilde elektrik kullanması E.P.M.H. Yönetmeliğinin 13/b maddesi kapsamında kaçak kullanım olarak değerlendirilerek, yönetmelik ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK kurul kararı uyarınca alanında uzman bilirkişi aracılığı ile kaçak kullanım hesabı yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde usulsüz kullanıma ilişkin hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonunda; bozma ilamı sonrası alınan elektrik bilirkişisi raporuna göre davacının davalı İdareye ihtilafa konu 12.10.2008-13.10.2010 yılı içerisinde elektrik borcunun 15.977TL’den ibaret olduğu, ancak; her ne kadar davacı tarafça sayaç, izinsiz bir şekilde mühürü kırılarak kullanılmış ise de bunun usulsüz kullanım olduğu ve yaptırımının ilgili yönetmelikçe açma-kapama cezası gerektirdiği gerekçesi ile davacının davalı kuruma 12.10.2008-13.10.2010 yılı sulama sezonlarındaki kullandığı elektriğe karşılık vergi ve fonlar dahil toplam 4.495,67TL borçlu olduğunun tespitine, davacının davalı kuruma 11.481,33TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozmaya uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki;
Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 18.02.2013 tarih, 2012/5433E-2013/1223K sayılı ilamı ile, davalının belirtilen şekilde elektrik kullanmasının E.P.M.H. Yönetmeliğinin 13/b maddesi kapsamında kaçak kullanım olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş, yerel mahkeme ise bunun usulsüz kullanım olduğunu kabul ederek hüküm kurmuştur.
Oysa somut olayda; davacının 2010 döneminde, davalı kurumun borç nedeniyle kesip mühürlediği sayacın mührünü kurumun izni olmaksızın kendiliğinden açarak tarımsal sulama tesisinde elektrik kullandığı sabittir, bu durum Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 18.02.2013 tarih, 2012/5433 E.-2013/1223 K. sayılı ilamında belirtildiği şekilde E.P.M.H. Yönetmeliğinin 13/b maddesi anlamında kaçak kullanım oluşturmaktadır.
Mahkemece bozmaya uyma kararı verildikten sonra kaçak kullanım bedelinin tespiti açısından ek rapor alınmış ise de; alınan rapor yetersiz ve denetime açık değildir. Şöyle ki;
Somut olayda kaçak tespit tutanağının düzenlendiği (13.10.2010) tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır. İş bu Kararda kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespit süreci, kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda esas alınacak süreler, kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarının tespiti ile tahakkukun nasıl yapılacağı belirlenmiştir.
Yargılama sırasında düzenlenen ve hükme esas alınan Bilirkişi Ek Raporundaki hesaplamaların yukarıda belirtilen Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 saylı Kurul kararına uygun olarak yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek dosya, konusunda uzman bilirkişi heyetine verilerek, bilirkişiden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin anılan yönetmelik ve yönetmelik hükümlerine göre yayınlanan usul ve esaslara göre yeniden hesaplanması için rapor (gerekirse talimat yoluyla) alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.