Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/19639 E. 2015/16439 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19639
KARAR NO : 2015/16439
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

MAHKEMESİ : AYDIN 2.ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2013/582-2014/555

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının mesken elektrik abonesi olduğunu, elektrik tüketim bedeline ilişkin olarak davalı adına tahakkuk ettirilen faturaların ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; takip konusu borçtan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
HMK’nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; davacı tarafından 02.06.2010 ila 14.01.2011 tarihleri arası dönem tüketimi karşılığı tahakkuk ettirilen elektrik bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlatılmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, dava konusu tahakkuklara ilişkin olarak her bir dönem ve tahakkuk türü için ayrı ayrı denetime elverişli şekilde hesaplama yapılmamış, sadece davalı abonenin sorumlu olduğu vurgulanmış, mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Dava konusu tahakkuk dönem ve türleri esas alınarak ayrı ayrı hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Bilirkişi raporu yetersiz olup, denetime elverişli değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında başka bir bilirkişiye verilerek, davacının davalı taraftan isteyebileceği bedelin, HGK. nun aynı konuya ilişkin 21.05.2014 günlü ve 2013/7-2454 E. 2014/679 K. ile Dairemizin 25.11.2014 tarih 2014/11556 E, 2014/15435 K sayılı kararı göz önünde bulundurularak dava konusu tahakkuklara; kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedelleri dahil edilmeden Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve sözleşme hükümlerine göre tahakkuk dönem ve türleri esas alınarak ayrı ayrı hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.