Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/19588 E. 2015/15156 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19588
KARAR NO : 2015/15156
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2012/111-2014/64

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacının , davalı şirketin telefon abonesi olup, kablolu modemli ADSL+ekonomik telefon hizmeti aldığını, aralarındaki anlaşmaya göre kampanya ücreti olarak, ilk ay 9,99 TL, sonraki ay ise 29 TL ödeme yapılacağını, ancak davalının bu anlaşmaya uymadığını, davacıdan sürekli fazla ücretler tahsil ettiğini, davacının davalı tarafa gerek kredi kartı, gerekse de banka yolu ile ödemeler yaptığını, diğer yandan davalının sürekli davacıyı arayarak haciz tehdidinde bulunmak suretiyle baskı uyguladığını, davacının bundan psikolojik olarak çok etkilendiğini, hizmet alımından vazgeçmiş olmasına rağmen borçtan kurtulamadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2000 TL maddi tazminat, 5000 TL manevi tazminat ve sözleşmeye aykırı olarak ödenmiş 400 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında; yapılan tahsilatlarda bir usulsüzlük bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 177,34 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, abone sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dosyada mevcut bilirkişi raporunda, davacı adına tahakkuk ettirilen faturalar nedeni ile, davacının 177,34 TL fazla ödeme yaptığı belirtilmiş, mahkeme tarafından da bu rapor hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK 26. maddesi (HUMK 74. Madde) gereğince; hakim iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Diğer yandan; mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında, açık ve tereddüde yol açmayacak şekilde infazı kabil karar vermesi gerekir.(HUMK. md. 388- HMK. md. 297).
Bu maddeler ışığında somut olaya dönecek olursak, davacı dilekçesinde, fazla ödenen fatura bedelinin iadesi talebi dışında, ayrıca maddi tazminat talebinde de bulunmuştur. Ancak, bu talebin neleri içerdiği dava dilekçesinden açık olarak anlaşılamamaktadır.
Öyle ise, mahkemece; öncelikle davacı tarafa maddi tazminat talebinin neye ilişkin olduğu açıklattırılıp, bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermesi gerekir. Bu konuda herhangibir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.