Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/19481 E. 2015/16366 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19481
KARAR NO : 2015/16366
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

MAHKEMESİ : NEVŞEHİR 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2011/383-2014/361

Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesi ile; Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün 04.03.2011 tarihli inceleme raporu ile, Resmi Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına ait faturalarda ticarethane için belirlenen birim fiyatlarının esas alınması ya da elektrik tüketim vergilerinin yersiz olarak tahakkuk ettirilmesi sonucu, Nevşehir İl Sağlık Müdürlüğünce yedi ilçe ve bağlı sağlık kuruluşları, entegre edilen Hacıbektaş Devlet Hastanesi, Ürgüp Devlet Hastanesi Diş Polikliniği adına yapılan harcamaların denetimleri sonucunda, davalı ………… tarafından davacı idareye kesilen elektrik faturalarında resmi sağlık kuruluşları tarifesinin uygulanması gerektiği halde ticarethane için belirlenen birim fiyatın uygulandığının tespit edildiği iddia edilerek haksız ödenen 32.702,62TL’nin ödeme gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; EPDK tarafından çıkartılan 24.08.2006 tarihli 875 sayılı Kurul Kararı ile 20 Dağıtım Şirketi için Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasların Abone Gruplarının Tespitine dair karar uyarınca tahakkuk yapıldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 21.529,42 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
Somut olayda; görüşüne başvurulan 03.10.2012 tarihli ilk bilirkişi raporunda, davacının alacağı 88.849,86TL olarak tespit edilmiş, aynı bilirkişilerden alınan 20.05.2013 tarihli ek raporda ise alacağın 46.831,10TL olduğu tespit edilmiştir. Bu kez farklı bilirkişilerden oluşan heyet tarafından 03.06.2014 tarihli rapor hazırlanmış ve davacının alacağının 21.529,42TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkeme ise son heyet raporunu esas alarak hüküm kurmuştur. Bu haliyle bilirkişi raporları arasında fahiş fark ve açık çelişki bulunmaktadır.
Kural olarak, bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez. (HMK 266.md vd.)
Somut olayda; mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bilirkişi kuruluna tüm belgeleri ve önceki raporları incelettirip, çelişkileri de giderecek nitelikte rapor alıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis etmek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.