Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/18895 E. 2015/5316 K. 31.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18895
KARAR NO : 2015/5316
KARAR TARİHİ : 31.03.2015

MAHKEMESİ : DÖRTYOL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2013
NUMARASI : 2013/184-2013/743

Taraflar arasındaki borçlu olmadığının tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 31.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden taraflardan davacı vekili Av. Y.. B.. geldi. Davalı vekili Av.A.. A..geldi. Açık duruşmaya başlandı ve işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde iş yerine ait elektrik faturasından; davalı elektrik idaresinin, kayıp/kaçak bedeli adı altında haksız olarak müvekkilinden toplam 185.478.26 TL tahsil ettiğini belirterek; bu paranın ödeme tarihinden itibaren işlemeye başlayacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; elektrik abonelerinin tükettiği enerji bedelinin ne şekilde fiyatlandırılacağının EPDK kararları ile belirlendiğini, müvekkilinin EPDK tarafından belirlenen düzenlemeler doğrultusunda işlem yaptığını, EPDK kararlarına karşı ancak Danıştay’da dava açılabileceğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, kayıp/kaçak bedelinin ilgili mevzuat doğrultusunda tespit ve tahsil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedelinin aboneden alıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Kayıp/kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Kayıp/kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp/kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.
Davalı tarafından elektrik enerjisinin üretiminden, tüketicilere ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliği kayıp bedeli olarak; enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak diğer kullanıcı abonelere yansıtılmaktadır.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinin 1 .fıkrasında, bu Kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kurulduğu belirtilmiş, aynı maddenin 2.fıkrasında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiştir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kendisine verilen yetki ve görev doğrultusunda 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”i yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketiciden kayıp/kaçak bedeli tahsil etmişlerdir.
Ancak, tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.
Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece, kayıp/kaçak bedelinin tüketicilerden tahsil edilemeyeceği kabul edilip, kayıp/kaçak bedeli adı altında davacı aboneden tahsil edilen bedellerin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.