Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/18856 E. 2015/5319 K. 31.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18856
KARAR NO : 2015/5319
KARAR TARİHİ : 31.03.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2009/446-2013/391

Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı P.. E.. K.. yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine yönelik olarak verilen hüküm; davacı vekili ile davalılardan P.. E.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiş, hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davalı P.. E.. K.. vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 31.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. A.. A.. ile davalı P.. E.. K.. vekili Av. T.. Ö.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; 1136 sayılı Avukatlık Kanununda 02.05.2001 tarihinde yapılan değişiklik nedeniyle, dava sonunda karşı taraftan tahsil edilen avukatlık ücretinin limitsiz olarak müvekkili şirketin Hukuk Müşavirliği bünyesinde çalışan davalı avukatlara dağıtıldığını, daha sonradan yapılan idari soruşturma neticesinde 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında limit fazlası olarak ödenilen vekalet ücretleri hakkında işlem yapılmasına karar verildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalılardan T.. E..’den 55.135,71 TL, S.. M..’ndan 71.123,97 TL, S.. A.. K..’den 50.408,56 TL, M.. K..’dan 59.162,57 TL, E.. E..’den 5.451,34 TL, F.. D..’den 48.029,18 TL, G.. (Y..) Y..’dan 106.117,20 TL, A.. H..’ndan 60.734,68 TL, O.. P..’dan 57.439,31 TL, T.. Ç..’dan 53.804,86 TL, P.. E..K..’dan 18.288,30 TL, G.. P..’dan 24.625,46 TL, G.. Y..’dan 18.288,30 TL, M.. Ç..’dan 24.698,84 TL, F..K..’tan 5.778,80 TL, A.. B..’den 25.058,28 TL, N.. T..’dan 9.207,35 TL, M.. K..’den 14.207,35 TL, E.. E..’dan 9.207,35 TL, M.. T..’den 42.906,75 TL, O.. Z.. G..’den 3.837,20 TL, H.. P.. Y..’dan 14.207,35 TL, M.. B..’dan 146.866,17 TL olmak üzere toplam 924.584,84 TL’nın fiili ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizleri ile beraber tahsilini talep etmiştir.
Davalı P.. E.. K.. vekili 25.12.2012 tarihli ıslah dilekçesinde; müvekkilinin savunmasını yasal süresi içinde mahkemeye gönderdiğini, bu defa ıslah yoluyla zamanaşımı def’inde bulunduklarını bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar süresinde vermiş oldukları cevap dilekçelerinde; davanın bir yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davalılara fazla ödeme yapıldığına dair raporun 18.04.2006 tarihinde davacı kurum adına dava açmaya yetkili makam olan Genel Müdürlüğe sunulduğu, buna rağmen dava tarihinde yürürlükte olan Türk Borçlar Kanunun 66. maddesindeki sebepsiz zenginleşme için öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinde davanın açılmadığı, davalı P.. E.. K.. dışındaki davalıların süresi içinde yaptıkları zamanaşımı itirazının yerinde olduğu, davalı P.. E.. K.. hakkında açılan davada ise bilirkişi raporunda davalıya sadece 2006 yılında fazla ödeme yapıldığının tespit edildiği gerekçesiyle; davalı P.. E.. K.. yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı Pınar Emine Karaa tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre; zamanaşımı süresinin başlangıcı, kamu kurumlarında dava açılmasına emir vermeye yetkili makamın öğrenme gününden itibaren işlemeye başlar.
Zamanaşımının başlangıç tarihi olarak kabul edilen 18.04.2006 tarihi; fazla ödemeyi belirleyen idari birimin hazırlamış olduğu disiplin soruşturma raporunu, ilgili birime göndermiş olduğu yazının havale tarihidir. Bu tarihin, zamanaşımının başlangıç tarihi olarak kabulü uygun düşmez. Diğer taraftan, dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı idarenin emir vermeye yetkili makamı olan Genel Müdürün, 08.12.2009 tarihinde dava açılması için vermiş olduğu olur üzerine davanın 18.12.2009 tarihinde açıldığı, dolayısıyla davanın zamanaşımı süresi dolmadan açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın yasal süresi içerisinde açıldığı gözetilerek işin esası incelenip sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2- Davalı Pınar Emine Karaa’nın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yukarıda 1 nolu bentte de açıklandığı üzere, davanın zamanaşımı süresi dolmadan açılmış olmasına göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, hükme esas alınan 02.01.2013 tarihli bilirkişi raporu; davacı kurum tarafından dosyaya sunulan icmal tablosu esas alınarak hazırlanmıştır. Diğer bir anlatımla, davalının imzasının bulunduğu ödeme belgeleri ve diğer belgeler incelenip birlikte değerlendirilmeden hazırlanmış olan rapor, denetime elverişli olmadığı gibi hüküm vermeye de yeterli değildir.
Mahkemece; davacı kurum tarafından davalıya yapılan ödemelere ilişkin belgeler üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle, somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması ve ulaşılacak sonuç uyarınca hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı ve davalı taraf için takdir edilen 1.100 TL’er vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya, davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.