Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/18160 E. 2015/952 K. 19.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18160
KARAR NO : 2015/952
KARAR TARİHİ : 19.01.2015

MAHKEMESİ : YILDIZELİ ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2014
NUMARASI : 2014/794-2014/557

Taraflar arasında görülen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararına İtiraz davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; elektrik abonesi olan davalının kullandığı elektrik faturasına yansıtılan kayıp-kaçak ve diğer bir kısım bedellerin (sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi hizmeti ve dağıtım bedellerinin) alınmaması gerektiğini iddia ederek, Yıldızeli Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğunu, Hakem Heyetince tüketicinin elektrik enerjisi kullandığı süre içerisinde sayılan bedellerin tüketiciye yansıtılmamasına karar verildiğini, alınan bedellerin verilen hizmet karşılığında mevzuata uygun tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek, Yıldızeli Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptalini istemiştir.
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalı elektrik abonesinden kayıp-kaçak ve diğer bedelleri tahsil edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 08/07/2013 gün ve 2013/8463 Esas, 2013/11755 Karar sayılı ilâmı ile “Davacı elektrik dağıtım şirketinin davalıdan kayıp-kaçak ve diğer bedelleri tahsil etmekte yasal hakkının olduğu” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilâmına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uzun yıllardan beri Yargıtay’ın kökleşmiş sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usulü kazanılmış hak müessesesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir. Bu hukukî kuralın ancak iki istisnası bulunmaktadır. Bunlardan biri, mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkânı olan yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararının çıkması, diğeri de 04/02/1989 gün ve 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirlendiği üzere hükmüne uyulan bozma kararından sonra görevle ilgili yeni bir yasal düzenlemenin getirilmiş olmasıdır.
Her ne kadar; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarih, 2013/7-2454 Esas- 2014/679 Karar sayılı ilâmı ile; abonelerden kayıp-kaçak bedeli tahsili uygulamasının yasaya ve temel tüketici haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle kayıp-kaçak bedelinin abonelerden tahsil edilemeyeceğine karar verilmiş ise de; az yukarıda belirtildiği üzere, bu durum, Dairemizin bozma kararına uyulmakla oluşan, usulü kazanılmış hakkı ortadan kaldıran nedenlerden değildir.
SONUÇ: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.