Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/17314 E. 2015/14903 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17314
KARAR NO : 2015/14903
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2013/16-2014/331

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, elektrik abonesi olan davalının abonelik borcunun tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; davacı tarafından tahakkuk ettirilen “2010/10.dönem otomatik dönem” elektrik bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlatılmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, dava konusu tahakkuka ilişkin olarak denetime elverişli şekilde hesaplama yapılmamış, sadece davalının tahakkuk ettirilen enerji bedelinden abonelik dönemi itibariyle sorumlu olduğunu açıklamakla yetinmiş, mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Davalı M.. G..’ ın aboneliğinin 22/09/2010 tarihinde başladığı da dikkate alınarak, dava konusu olan “2010/10.dönem otomatik dönem tahakkuku ” olarak talep edilen enerji bedelinin, hangi zaman dilimi için tahakkuk ettirildiğinin davacı kurumdan sorulması, davalının abonelik başlangıcından önceki döneme ilişkin tahakkuk bulunup bulunmadığının belirlenmesinden sonra, talep edilen enerji bedelinin, uzman başka bir bilirkişi tarafından, dava konusu olan tahakkuk dönem ve türü esas alınarak denetime elverişli bir şekilde hesaplama yapılması gerekmektedir. Bilirkişi raporu yetersiz olup, denetime elverişli değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında başka bir bilirkişiye verilerek, davacının davalı taraftan isteyebileceği bedelin, HGK. nun aynı konuya ilişkin 21.05.2014 günlü ve 2013/7-2454 E. 2014/679 K. ile Dairemizin 25.11.2014 tarih 2014/11556 E, 2014/15435 K sayılı kararı göz önünde bulundurularak dava konusu tahakkuklara; kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedelleri dahil edilmeden Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.