YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17280
KARAR NO : 2015/9563
KARAR TARİHİ : 26.05.2015
MAHKEMESİ : KONYA 4. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2012/951-2014/402
Taraflar arasındaki ziynet -eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde;tarafların Konya 2.Aile Mahkemesi’nin 2010/995 E.’lı dosyası ile boşandıklarını,kararın kesinleştiğini,davacının gerek ailesi gerek akrabaları tarafından hediye edilen ve ortak haneye götürdüğü ev eşyalarını,ziynet eşyalarını ve evlendikten sonra aldığı birtakım özel eşyaları geri almadığını,bu eşyaların davalıdan haricen talep edildiğini,ancak davalı tarafından iade edilmediğini,bu nedenlerle eşyaların aynen iadesini olmadığı takdirde bedelinin(12.000 TL’nin) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi tarafından belirlenecek bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde;davacının dava dilekçe ekinde sunduğu listedeki 1,18,56 ve 58. sıradaki eşyalar dışındaki tüm eşyalar üzerinde hak iddia etmediğini,bu eşyaları teslim etmeye hazır olduğunu,eşya listesindeki 1.sıradaki 103 gr. altının davacı tarafından beraberinde götürüldüğünü,18.sıradaki 5 adet antika halıya ilişkin olarak da bu nitelikte halıları hiç olmadığını,listenin 56. ve 58. sırasındaki yazılı salon takımı ve buzdolabının ise evlendiklerinde alınmadığını,evlendiklerinde babasının evinde oturduklarını ve bu salon takımı ve buzdolabının da babasına ait olup davacıya ait olmadığını savunarak bu taleplerin reddini talep etmiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile davacının 103 gr altın(10.454,50 TL),5 adet antika el dokuma halı(2.500 TL),salon takımı(3.250 TL),buzdolabına (550 TL) ilişkin toplam 16.754,50 TL’lik altın ve eşya talebinin reddine,bunun dışında kalan ve 65 kalemden oluşan toplam 5.239 TL’lik eşya alacağı talebinin kabulü ile, bu eşyaların aynen davacıya iadesine,aynen iadenin mümkün olmaması halinde toplam bedeli olan 5.239 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
./..
Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay İçtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden yanında götürmesi gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Aksini ispat yükü davacı kadındadır.
Somut olayda,davacı kendisine ait ziynet eşyalarının aynen iadesini veya bunun mümkün olmaması halinde bedelini talep etmiştir.Taraflar arasında görülen boşanma davasında davalı tarafın vermiş olduğu 22.11.2010 tarihli dilekçede, 100 gr. altının davacının rızası ile bozdurulduğu ve onun rızası ve bilgisi dahilinde araç alındığı beyan edilmiştir.Ayrıca dosyada bulunan ve davacı tarafça dosyaya sunulmuş olan 28.04.2009 tarihli kuyumcu makbuzunda da 103,67 gr. altının davalı koca tarafından bozdurulduğu açıklanmıştır.Bu durumda davacıya ait 103,67 gr. altının davalıda kaldığının kabulü gerekir.Bu yöne ilişkin davanın kabulü gerekirken reddi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.