YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17053
KARAR NO : 2015/9675
KARAR TARİHİ : 27.05.2015
MAHKEMESİ : DEVELİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2014
NUMARASI : 2010/57-2014/305
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dava dilekçesinde; murisleri O.. Ü..’ın, 14.03.2009 tarihinde ölümü ile açılan vasiyetnamenin davalı oğlu İ.. Ü..’ın cebir ve tehditi ile bütün mallarını diğer davalı gelini C.. Ü..’ a bıraktığını, vasiyetnamenin mal kaçırmak maksadıyla, muvazaalı olarak düzenlendiği, düzenleme tarihinde murisin 79 yaşında olduğu, fiil ehliyetinin bulunmadığı, vasiyetnameye dayanak pratisyen hekim raporunun yeterli olmadığını belirterek vasiyetnamenin iptalini, olmadığında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, vasiyetnamede şekil yönünden eksikliğin bulunmadığı, murisin ehliyetli olduğu, cebir tehdit altında vasiyetname düzenlendiğinin ispatlanamadığı gerekçeleriyle iptal talebinin reddine; saklı paya tecavüz olduğu tespiti ile davalı C.. Ü.. tercihi ile tasarruf edilebilir miktarın davacılar tarafından veraset ilamındaki payları oranında davalıya ödenmesine, vasiyetnameye konu traktör ve taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı taraf; murisin vasiyetname düzenlerken fiil ehliyetinin bulunmadığını, vasiyetname tarihinden yaklaşık 1 yıl önce kafasına kavak ağacı devrildiğini, vasiyetname düzenlenirken alınan pratisyen doktor raporunun fiil ehliyetinin bulunduğunu tespit etmeye yeterli olmadığını iddia etmiştir. Murisin vasiyetnamesinin düzenlenmesi sırasında hukuki ehliyetinin tespiti uzmanlık gerektirir. Davacının bu husustaki tüm delilleri sorulup, toplandıktan sonra, dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; iptal nedenlerinin varlığı ispatlanamadığı gerekçesiyle eksik inceleme sonucu yazılı şekilde iptal talebinin reddine dair, hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
./..
Davacının diğer temyiz sebeplerinin, bozma gerekçesine göre şimdilik incelenmesine mahal olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.