YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17020
KARAR NO : 2015/9469
KARAR TARİHİ : 26.05.2015
MAHKEMESİ : BEYKOZ AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2014
NUMARASI : 2012/743-2014/322
Taraflar arasındaki ziynet eşyası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkiline ait 6 adet çiftli tabir edilen bilezik, 2 adet tekli tabir edilen bilezik, 1 adet 14 ayar set takımı, 10 adet çeyrek altın, 1 adet altın saatin düğünden hemen sonra davalı kocası tarafından geri verilmek üzere alındığı ancak geri verilmediği iddia edilerek, bu ziynet eşyalarının aynen iadesi olmazsa kararın kesinleştiği tarihteki rayiç bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili duruşmada verdiği beyanla; Yargıtay içtihatlarına göre takıların üzerinde taşınmasının karine olduğu, aksinin ispatının davacı kadına düştüğünü savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkin davanın kısmen kabulü ile; 19/02/2014 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 5.297,96 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında ; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir.
./..
İstem hakkında karar verilirken istenilen eşyaların her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık,şüphe ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Mahkemece hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında da tespit edilen ziynet eşyalarının gramının belirtilmediği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece yapılacak iş; tespit edilen ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin tespiti için kuyumcu bir bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonucuna göre infaza elverişli bir hüküm kurmak olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.