Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/16945 E. 2015/14767 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16945
KARAR NO : 2015/14767
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : ARABAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2014
NUMARASI : 2013/64-2014/81

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; adına kayıtlı ……….. nolu elektrik abonesi ile davalı kuruma ait elektrik trafosu olduğunu, ilgili trafodan elektrik alarak sondaj kuyusundan su çekmek suretiyle tarlasını suladığını, 13/10/2008-16/10/2009 ve 26/10/2010 yılı içerisinde elektrik borcunun 35.132.80-TL.olarak tüketim bedeli tahakkuk ettirildiğini, davalı kurumun kaçak iddiasına karşın kaçak tüketimin söz konusu olmadığından bahisle, elektrik tüketim bedelinin tespitini talep ve dava etmiştir,
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 14/12/2011 tarih ve 2011/149 Esas, 2011/205 Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 21.01.2013 tarih ve 2012/5435 Esas- 2013/255 Karar sayılı kararı ile;
“Dava, kaçak elektrik kullanımına dayalı tahakkuk bakımından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan keşif sonrası alınan ziraat ve elektrik bilirkişi raporları doğrultusunda, tarımsal sulamada kullanılabilecek elektrik miktarının sayaçtan geçen miktar ile aynı olması nedeniyle, davacının kullanımının kaçak değil, usulsüz kullanım olduğu kabul edilerek, buna göre yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının elektrik kullandığı tarihte yürürlükte bulunan E.P.M.H. Yönetmeliğinin 13/b maddesi “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması” durumunu kaçak elektrik kullanımı olarak kabul etmiştir. Davacının 2008, 2009 ve 2010 dönemlerinde, davalı kurumun borç nedeniyle kesip mühürlediği sayacın mührünü kurumun izni olmaksızın kendiliğinden açarak tarımsal sulama tesisinde elektrik kullandığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
O halde davalının belirtilen şekilde elektrik kullanması E.P.M.H. Yönetmeliğinin 13/b maddesi kapsamında kaçak kullanım olarak değerlendirilerek, yönetmelik ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK kurul kararı uyarınca alanında uzman bilirkişi aracılığı ile kaçak kullanım hesabı yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde usulsüz kullanıma ilişkin hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; hükme esas alınan yetersiz ve denetime elverişsiz tek kişilik bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın reddine hükmolunmuş; sözkonusu hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Uyuşmazlık, davacı abone hakkında davalı kurum tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve bu tutanak doğrultusunda tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli yönünden, davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre, bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak sonucu dairesinde taraf ve Yargıtay denetimine elverişli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu doğrultuda çıkarılan 622 sayılı Kurul kararına uygun 3’1ü bilirkişi heyetinden rapor alınarak elde edilecek sonuç dairesinde hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bozma kararına uyulduğu halde, gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Hal böyle olunca; mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararı gözönüne alınmalı ve bozma ilamı doğrultusunda, önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda Yargıtay ve taraf denetimine elverişli 3’1ü bilirkişi raporu alınması gerekirken, yetersiz ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.