Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/16879 E. 2015/14765 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16879
KARAR NO : 2015/14765
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2014
NUMARASI : 2011/625-2014/175

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; davalı aleyhine 23.İcra Müdürlüğünün 2011/11664 esas sayılı dosyası ile fatura borcuna ilişkin yapılan takibe davalı tarafça itiraz edildiğini, takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline ve takibin devamına, dava konusu alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddine, icra takibi kötü niyetli yapıldığından %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; sözkonusu karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Uyuşmazlık fatura borcuna vaki takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; Ankara 23.İcra Müdürlüğünün 2011/11664 esas sayılı dosyasında alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine toplam fatura borcundan dolayı 12.544,33 TL alacak için ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri 05/10/2011 günü borçluya tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili 11/10/2011 tarihli dilekçesi ile borca ve faizine itiraz etmiştir. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içinde bu dava açılmıştır. Takibe dayanak olarak 17/05/2011-18/07/2011 ve 30/01/2009 tarihli elektrik fatura borcu gösterilmiştir.
Elektrik mühendisi ve hesap uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten 1 kök 2 ek rapor alınmış; sözkonusu bilirkişi heyetinin en son endeks tespiti yapılan 12/08/2009 tarihi itibariyle 53.338 endekse kadar davalının sorumlu olacağına takip tarihi itibariyle istenebilecek asıl alacak tutarının 12.102,34 TL ve işlemiş faizinin 307,55 TL olması gerektiğine dair 10/02/2014 tarihli raporu hükme dayanak yapılmıştır
Bilirkişi heyeti hükme dayanak yapılan bu raporuna 12.08.2009 tarihli tespit tutanağını esas almıştır. 12.08.2009 tarihli Açma Kesme Tutanağında endeksin 53338 akım gücü ise 60; 14.07.2011 tarihli tutanakda yine endeksin 53338 aynı sayaca ilişkin akım gücünün 100 olduğu gözönünde bulundurularak; 2 kişilik bilirkişi heyeti tarafından verilen ek ve kök raporlara davalı vekilinin aşamalardaki itirazları da dikkate alınmak suretiyle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği elektrik bedelinin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.