YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16743
KARAR NO : 2015/9739
KARAR TARİHİ : 28.05.2015
MAHKEMESİ : BİNGÖL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2014
NUMARASI : 2013/206-2014/609
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesinde; davacıların babası ve murisi olan İ.. E..’in, noterde düzenlenen 06.02.2013 tarihli vasiyetname ve aynı tarihli Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi ile davalıyı mirasçı olarak atadığı ve bakım borçlusu olarak lehine tasarruflarda bulunduğu, her ikisinin de geçersiz olduğunu, TMK 597. maddesinde belirtilen koşulların olayda gerçekleştiğini (fiil ehliyetindeki sıkıntılar, hata, hile korkutma, cebir) ayrıca davalının son onbeş yıldır bakma ibaresinin de gerçeği yansıtmadığını belirterek; vasiyetnamenin ve Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin iptalini; saklı paya tecavüz etmesi nedeniyle her iki tasarrufun tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; vasiyetnamenin iptal koşullarının gerçekleşmediği, her iki sözleşmenin de kanundaki şekil şartlarına göre hazırlandığı, sözleşme şartlarının her iki tarafça yerine getirildiğinin anlaşıldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili temyiz etmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davada vasiyetnamenin ve Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin iptali olmazsa tenkisi talep edilmiştir.
HMK.nun 298/2. maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeğe ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. ” denilmektedir.
O halde, mahkemece davacının tenkis talebiyle ilgili hüküm kurulmamış olması usule aykırıdır.
./..
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.