Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/16647 E. 2015/11775 K. 24.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16647
KARAR NO : 2015/11775
KARAR TARİHİ : 24.06.2015

MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2014
NUMARASI : 2013/231-2014/173

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; davalı şirketin düzenlemiş olduğu faturalara yansıttığı Perakende Satış Hizmet Bedeli-Sayaç Okuma Bedelinin Danıştay 13. Dairesinin 06.04.2011 tarih ve 2008/2695 E. 2011/1368 K. sayılı ilamı ile tüketilen kwh başına maktu olması gerekirken nispi olarak tahsil edildiğini, buna göre 28/02/2007-30/04/2010 tarihleri arasında düzenlenen faturalara eklenen 46.809,94.-TL PSHB’nin,ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 04.03.2014 tarihli dilekçesinde dava konusu taleplerinin 166,44 TL’sini atiye bıraktıklarını, davanın 46.643,40 TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini,EPDK’nın kararlarını uyguladıklarını,kararın aleyhine uygulama yapma imkanlarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne ve 46.809,94.-TL’nin,son ödeme tarihi olan 10/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Kural olarak, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Temerrüt ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.(BK.m.101/1, TBK.m.117/1)
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Somut olayda, davacı dava tarihinden evvel, davalı tarafı temerrüde düşürecek bir ihtarda bulunmamıştır. Davacı tarafından davalıya gönderilmiş ihbar ya da ihtar bulunmadığına göre temerrüt olgusu dava tarihinden önce gerçekleşmemiş olup, faize dava tarihinden itibaren karar verilmesi gerekmektedir.
Bundan ayrı, davacı vekilinin 04.03.2014 tarihli dilekçesinde taleplerinin 166,44 TL’sini atiye bıraktıklarını, davanın 46.643,40 TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmesine rağmen, yazılı şekilde 46.809,94TL bedele hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Ne var ki; anılan bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin bu yönlere ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan ”…46.809,94 TL’nin son ödeme tarihi olan 10.04.2010 tarihinden” sözlerinin çıkartılarak yerine ”…46.643,40 TL’nin dava tarihinden itibaren ” sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.398.20 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.