YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16382
KARAR NO : 2015/9682
KARAR TARİHİ : 28.05.2015
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/401-2014/236
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalıya ait taşınmaz üzerinde yıllardan beri tarımsal faaliyette bulunduğunu, taşınmazın 5-6 dönümlük kısmı üzerine fıstık, zeytin, ceviz ağacı dikip yetiştirdiğini, sarfedilen emek ve yetiştirilen ağaçlar sebebiyle davalı taşınmaz malikinin sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;müvekkilinin taşınmazı 22/08/2013 tarihinde sattığını , husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini , davacının aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığını , ayrıca hak düşürücü süre ve zaman aşımı nedeniyle de davanın reddi gerektiğini, davalının taşınmazında başkasına ait ağaç bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir .
Mahkemece, davalının babasından davalıya miras yolu ile intikal ettiği ileri sürülen dava tarihinde davalı A.. Y.. adına kayıtlı olan taşınmazın 22/08/2013 tarihinde S.. D.. ‘ e satıldığı,bu durumda davacının dava konusu taşınmaz üzerinde dikilen ağaçlardan dolayı haksız zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak davalıdan tazminat isteyemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.
Sebepsiz iktisaptan söz edebilmek için öncelikle davalının mal varlığında bir zenginleşmenin meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi azalmasının önlenmesi şeklinde olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağında üst sınırını oluşturur. (TBK’nun 77-82 (BK’nun 61-66))
./..
Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.
Medeni Kanunun 722. maddesi gereğince bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. Ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir.
Aynı Kanunun 723. maddesi gereğince malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Ödenecek tazminatın kapsam ve tutarı ise malzeme sahibinin iyiniyetli veya kötüniyetli olması durumuna göre değişecektir.
Somut olayda, davacı tarafça davalının taşınmazına dikilen, ve yetiştirilen ağaçlar nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiği ileri sürülmüş, mahkemece dava tarihinde davalı A.. Y.. adına kayıtlı olan taşınmazın 22/08/2013 tarihinde S.. D.. ‘ e satıldığı,bu durumda davacının dava konusu taşınmaz üzerinde dikilen ağaçlardan dolayı haksız zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak davalıdan tazminat isteyemeyeceği nedeniyle dava reddedilmiştir.
Davalının taşınmazı dava tarihinden sonra ağaç dikilmiş hali ile sattığından ağaç dikilmemiş(ağaçsız) haline göre taşınmaz değerinde meydana getirdiği artış oranının belirlenerek taraf talep ve savunmaları doğrultusunda, delilleri toplanıp, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.