Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/15934 E. 2014/13582 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15934
KARAR NO : 2014/13582
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Davacı … ile davalı … aralarındaki eşya alacağı davasına dair … Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 14.11.2013 günlü ve 2011/246 E.-2013/546 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 11.06.2014 günlü ve 2014/1951 E.-2014/9440 K.sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile eşi olan davalı arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, taraflarca imzalanmış olan mehir senedindeki eşyaların müvekkiline ait olmasına rağmen davalı tarafça iade edilmediğini ileri sürerek; mehir senedinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyaları ile paranın müvekkiline aynen iadesine, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere bedeli olan 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; 21.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden taleplerini 45.620 TL’ye yükselttiklerini, mehir senedinde belirtilen paraya ilişkin haklarını ise saklı tuttuklarını bildirmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça ileri sürülen mehir senedinin sahte olduğunu, zira senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; yörede yapılan evliliklerde mehir senedinin düzenlenmesinin gelenek haline geldiği, davaya konu mehir senedindeki imzanın, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen raporla davalıya ait imza ile benzediğinin belirlendiği, ayrıca davacı tanıklarının davalıyı sözkonusu senedi imzalarken gördüklerini beyan ettikleri gözetildiğinde senetteki imzanın davalıya ait olduğu, davalının mehir senedindeki eşyaları almadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 11.06.2014 günlü ve 2014/1951 E.-9440 K.sayılı ilamıyla onanmış, davalı tarafça bu defa kararın düzeltilmesi istenilmiştir.TMK.nun 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Buna göre, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkaran kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.Davacı, davalı tarafça imzalanan mehir senedindeki ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelini talep etmiş, davalı ise senet altındaki imzayı inkar etmiştir. Bu durumda, her şeyden önce senetteki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespit edilmesi ve davacının bu yöndeki iddiasını ispat etmesi zorunludur.
Somut olayda ise; davacı tarafından ibraz edilen senet üzerinde Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince imza incelemesinin yapıldığı, inceleme sonucunda dikkat çekici kısmı benzerlikler görülmekte ise de imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı konusunda kesin bir kanaate varılamadığı bildirilmiştir. Buna göre, rapor; sonuç doğurucu ve hüküm kurmaya elverişli değildir.Hal böyle olunca, mahkemece; Adli Tıp Kurumunun imza incelemesinde üst ve son mercii olmadığı gözetilerek, üniversitelerin güzel sanatlar bölümünden oluşturulacak bilirkişi heyetinden senetteki imzanın davalı eli ürünü olup olmadığına ilişkin yeniden rapor aldırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.Ne var ki, mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşılmakla, davalı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.06.2014 günlü ve 2014/1951 E. 9440 K.sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.