Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/15488 E. 2015/12013 K. 29.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15488
KARAR NO : 2015/12013
KARAR TARİHİ : 29.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2013
NUMARASI : 2012/1028-2013/56

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının Ankara İli E… İlçesi B…mahallesi … ada …parselde bulunan … nolu konutun maliki olduğunu, su aboneliği için davalı kuruma başvurduğunu,davalı kurumun davacıdan 3.200,00 .- TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli istediğini, talebin yasal olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu bedelin Aski Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesi kapsamında istenildiğini, talebin yasadan kaynaklanan haklı bir uygulama olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı kurumun yapı kullanma ruhsat tarihinden sonra ıslah çalışması yapmadığı gerekçesi ile davacının kanal katılım payı ve şebeke hisse bedelinden sorumlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; maliki bulunduğu konuta bireysel su aboneliğinin kurulması için, davacının; davalı kuruma kanal katılım ve şebeke hisse bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı ve dava konusu bedellerin hesaplanması açısından yeni yönetmelik (Yeni-ASKİ Tarifeler Yönetmeliği 19) hükmünün eldeki davada uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.
01/07/1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87. maddesi “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır:
A-Kanalizasyon tesisi yapılması,
b-Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.” düzenlemesi getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi ile de su tesisleri için 87. maddeye paralel bir düzenleme öngörülmüştür.
Belediye Gelirleri Kanununa dayalı olarak çıkarılan ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesi ise “2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunun 87. ve 88. maddeleri gereği bir programa göre yapılacak yani; içme, kullanma, endüstri suyu ve kanalizasyon yatırımları ile mevcutların genişletilmesi (tevzi), iyileştirilmesi (ıslahı) amacıyla yapılan harcamalar ve istek üzerine A.. M..nce yapılacak işlerin toplam yatırım giderleri tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarına katılma payı alınır.
Su ve kanalizasyon şebekelerine katılma paylarının binasız arsanın vergi değeri payına isabet eden kısmı, inşaat ruhsatının alınması aşamasında avans olarak tahsil edilir.
Bina tamamlandıktan sonra bağımsız bölümlere veya binanın tamamına tahsis aboneliği verilmesi sırasında arsa değeri üzerinden alınan avans düşülerek, yapı değerinin emlak vergi beyanı üzerinden ayrıca %2 oranından fazla olmamak üzere katılım payı tahsil edilir” düzenlemesini içermektedir.
Yine, 3194 sayılı İmar Kanununun “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30. maddesinin 3. fıkrasında “Bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi, resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı kurum tarafından yasanın yürürlük tarihinden sonra yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış olması veya mevcutların iyileştirilmesinin yapılması halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payını talebe hakkı vardır. Ancak bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması hâlinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Ayrıca İmar Kanununun 30/3. maddesi uyarınca iskân ruhsatının alınmış olması davalı idarenin kanal katılım payı istemesine engel teşkil etmez.
Somut olayda; her ne kadar davalı tarafından davacı taşınmazının bulunduğu bölgede götürülen hizmetler, yapı kullanma izin belgesinin alınmasından önceki tarihe ait ise de, davalı kurum tarafından , davacıya ait taşınmazın bulunduğu bölgede kanalizasyon ve içme suyu tesislerinin yapıldığı ve davacının bu hizmetten yararlandığı sabittir.
Mahkemece; uzman bilirkişinin rapora yapılan itirazları karşılayacak şekilde ek rapor hazırlaması sağlanarak, bu hizmetten yararlanan ve konutun ilk maliki olan davacının ödemekle yükümlü bulunduğu kanal katılım ve şebeke hisse bedelinin, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi ve varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.