YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15370
KARAR NO : 2015/10826
KARAR TARİHİ : 11.06.2015
MAHKEMESİ : GEBZE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2014
NUMARASI : 2011/453-2014/57
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçisinde; davalı şirketin atıksu abonesi olduğunu, tarifede yapılan değişiklikle kuyu çıkışlarına sayaç takılmasının gerekli olduğunun 22.10.2003 tarihinde davalıya bildirimesine rağmen, davalının 3.11.2004 tarihinde sayaç takdırdığını, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği dönem ile sayacın takıldığı dönem için son iki dönem deşarj ortalamaları esas alınarak atıksu bedelinin hesaplandığını ve davalıya gönderilen yazı ile ödenmesi istendiği halde ödenmediğinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve verilen bu karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığının 16/09/2010 tarih ve 2010/2483 Esas- 2010/11670 Karar sayılı ilamı ile; “…Mahkemece davacıya dava dilekçesi ve takibe konu borcun dayanağı açıklattırılarak, bu açıklamalar çerçevesinde taraf delilleri de toplanıp gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak; davanın kısmen kabulü ile takibin 303.111,25 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda, mahkemece; bozma öncesi ve sonrası bilgisine başvurulan ve hükme esas alınan bilirkişi raporları, aynı heyet tarafından düzenlenmiştir. Bilirkişi raporu ve ek raporları arasında hesap yönünden çelişki bulunmaktadır. Ayrıca, hükme esas alınan ek rapordaki hesaplamaya heyeti oluşturan bilirkişilerin biri tarafından muhalefet şerhi konulmuştur. Çelişkili raporlara dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, bilirkişi raporu ve ek raporları arasındaki çelişkinin, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve atık su tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendis bilirkişilerin de aralarında bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak giderilmesi, daha sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.