Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/14987 E. 2015/9477 K. 26.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14987
KARAR NO : 2015/9477
KARAR TARİHİ : 26.05.2015

MAHKEMESİ : KADİRLİ 1. ASLİYE HUKUK(İŞ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2013/409-2014/108

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili 12/09/2013 havale tarihli dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi M.. K.. K..’ın 08/10/1970 tarih , 6655 sayılı … 2.Noterliğince düzenlenen satış sözleşmesine göre davalıların murisi M.. K.. T..’dan 50.000 TL karşılığında tarla satın aldığını ve bu tarlayı yaklaşık 40 sene malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığını, davalıların murisinin tarlanın ferağı mümkün olduğunda devrini yapacağına dair beyanda bulunduğunu, fakat geçen süre içerisinde Kadastro Mahkemesi kararı kesinleşmeden vefat ettiğini, Kadastro Mahkemesinin kararın 2005 yılında kesinleştiğini, bunun üzerine müvekkillerinin M.. K.. T.. mirasçılarına karşı Kadirli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/449 Esas ve 2011/461 Karar sayılı dosyası ile tapu iptali tescil davası açtığını fakat M.. K.. T.. mirasçılarının davanın reddini talep ettiğini ve davanın reddedilip kesinleştiği bu nedenlerle müvekkillerinin murisi tarafından 1970 yılında yapılan 50.000 TL harcamanın bilirkişi incelemesi yapılarak bugünkü değerine çevrilmesine ve bugünkü değer üzerinden tespit edilen miktarın(fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın zamanaşımı yönünden reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
./..
Mahkemece, 23.07.2014 tarihli verilen ek kararda davanın Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde İş Mahkemesi sıfatı ile görülen alacak davası olduğu iş mahkemesi kaleminde temyiz süresinin tefhim veya tebliğden itibaren 8 günlük kanuni sürede taraf vekillerince temyiz yapılmadığından temyiz taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlık gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemli olup, uyuşmazlığın temelinde taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmakta olup, kendine has özellikleri olan bu sözleşme türü için Borçlar Kanununun genel hükümleri uygulanmalıdır.
Mahkemenin 23.07.2014 tarihli taraf vekillerinin temyiz itirazlarının süre yönünden reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak 15 günlük kanuni sürede yapılan taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101.maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır.
Somut olayda mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir.
Dosya kapsamına göre dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemli olup, karşı açılan bir davanın bulunmadığı da gözönünde bulundurulmalıdır.
Şu halde, görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden, davanın genel hükümler uyarınca Asliye Mahkemesinde görülmesi gerektiği dikkate alınmaksızın, yanılgılı değerlendirme ile davanın esasına girilerek reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.