YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14888
KARAR NO : 2015/8811
KARAR TARİHİ : 18.05.2015
MAHKEMESİ : UZUNKÖPRÜ 2. ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2014
NUMARASI : 2013/39-2014/145
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava davalı eş tarafından açılan boşanma davasında karşı dava olarak açılmış ve boşanma davasından tefrik edilmiştir.
Davacı vekili karşı dava dilekçesinde; davalının davacıya sinirlenerek yataktan kovduğunu, bunun üzerine, ertesi gün davacının ailesinin yanına gitmek istediğini, davalının da yanına bir arkadaşını da alarak davacıyı götürüp bıraktığını, düğünde takılan 6 adet adana burması bilezik, bir adet ince bilezik, set takımının küpeleri, 10 adet küçük altın ve 1 adet beşi bir yerdenin davalı-karşı davalıda kaldığını belirtmiş, yargılama sırasında takıların düğünden bir gün sonra borcum var denilerek davalı tarafından alındığını, bu nedenle olmayan takıların evden ayrılırken götürülemeyeceğini iddia ederek, ziynet eşyası bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili ise; davacının kendi isteği ile evden ayrıldığını, onu götürenin de davacı olduğunu, yanlarında yakın bir arkadaşlarının da bulunduğunu, davacının neye sahip ise onları alıp götürdüğünü, küpelerin kaldığı hususunun doğru olduğunu, davalıya verilen hediyelerin ise ona ait olduğunu ve istenemeyeceğini, beşi bir yerdenin davalıya takıldığı belirtilmiş, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; dinlenen tanıklardan Erkan’ın davalı ile birlikte davacıyı annesinin evine bıraktıklarını ve o esnada davacının üzerinde gerdanlık ve birkaç bilezik olduğunu beyan ettiği, diğer tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, davacının zorla evden atılmadığı, özel eşyalarını alacak fırsatı olduğu, davacı tarafın davalıya yemin teklif etmeyeceklerini de beyan ettikleri gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
./..
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; kural olarak ziynet eşyaları, kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların, iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur.
Somut olayda, davalı koca açılan karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde altın setin küpelerinin kendisinde olduğunu doğrulamış, 21.01.2014 tarihli celsede alınan beyanında ise, takıların davacıda olduğunu, karşı dava dilekçesinde adı geçen beşibiryerdenin ise babası tarafından kendisine hediye olarak takıldığını beyan etmiştir. Davalının karşı davaya cevap dilekçesindeki ve duruşmadaki ifadeleri kendisini bağlar.
Hal böyle olunca, mahkemece; set takımının küpeleri ve beşi bir yerde için, davalı kocanın beyanları dikkate alınarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın tümden reddi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.