Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/14678 E. 2015/8241 K. 11.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14678
KARAR NO : 2015/8241
KARAR TARİHİ : 11.05.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2012/375-2014/117

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davalının, araçlarının bakım,onarım,parça değişiminden kaynaklanan borcunu ödemediğini; başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak miktarı olan 7.991,97 TL üzerinden %40 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belirli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belirli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın mutlaka bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
./..
Alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi için takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likit, belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmektedir veya borçlu bunları bilebilecek durumdadır.
İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilen veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Somut olayda; alacak miktarının belirlenmesi için bilirkişi raporu alındığı ,uyuşmazlığın uzman bilirkişi yardımı ile aydınlığa kavuşturulduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir deyiş ile likit bir alacak sözkonusu olmadığından borçlu davalının icra inkar tazminatı ödemesine ilişkin karar isabetli bulunmamıştır.
Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK 370/2 maddesi anlamında “hakimin takdir yetkisi kapsamında” kalmadığından hükmün 3.fıkrasında yeralan “Asıl alacak miktarı olan 7.991,97 TL üzerinden %40 oranında tazminatın davalı borçludan tahsili ile davacı alacaklıya ödenmesine,” ifadelerinin hükümden tamamen çıkarılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.