Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/14502 E. 2014/13573 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14502
KARAR NO : 2014/13573
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Davacı-birleşen dosyada davalı … ile davalı-birleşen dosyada davacıları … vd. Aralarındaki nişan hediyelerinin iadesi ve tazminat davasına dair … 1.Aile Mahkemesinden verilen 27.06.2013 günlü ve 2011/1822 E.- 2013/570 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 26.02.2014 günlü ve 2013/17758 E.- 2014/2921 K. sayılı ilama karşı davalı-birleşen dosyada davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili … ile davalı …’ın 2010 yılı Haziran ayında nişanlandıklarını, ancak nişanı haksız olarak bozan davalının nişan sebebiyle takılan takıları, alınan hediyeleri ve evlilik hazırlıkları için banka hesabına yatırılan 13.758 USD yi iade etmediğini ileri sürerek; ziynet eşyaları ile diğer nişan hediyelerinin aynen iadesini, olmadığı takdirde hediyelerin bedeli olan 12.800 TL, banka hesabına yatırılan 13.758 USD ve 30.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının Hepatit B hastası olduğunu müvekkilinden gizlemesi nedeniyle nişanın bozulduğunu, davacı tarafından alınan hediyelerin mutad hediye kapsamında olduğunu, yine davacı tarafından müvekkilinin banka hesabına 6.664 USD gönderildiğini ve bu paranın 2.000 USD lik kısmının davacı tarafından geri alındığını, ayrıca müvekkilinin hesabına yatırılan 5.000 USD nin ise 3. kişi tarafından düğün hediyesi olarak gönderildiğini, bu nedenle davacının 5.000 USD yi talep etme hakkının bulunmadığını savunarak; davanın reddini dilemiştir.Birleştirilen 2012/50 E. sayılı davada, davacı …, nişanın davalı … tarafından haksız olarak bozulduğunu ileri sürerek; 10.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Birleştirilen 2012/181 E. sayılı davada, davacılar … ve babası …, nişan nedeniyle alının hediyelerin davalı … tarafından iade edilmediğini ileri sürerek; hediyelerin bedeli olan 5.000 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece; asıl ve birleşen 2012/181 E. sayılı davaların kısmen kabulüne, birleşen 2012/50 E. sayılı davanın ise kabulüne dair verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26.02.2014 günlü ve 2013/17758 E. 201492921 K. sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, davalı – birleşen dosyalarda davacı tarafça kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Karar düzeltme istemi üzerine yapılan incelemede;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair karar düzeltme nedenleri yerinde değildir.Ancak, asıl davada; davalı, hesabına gönderilen 5.000 USD nin 3. bir kişi tarafından gönderildiğini, bu nedenle davacı tarafından bu paranın iadesinin istenemeyeceğini savunmuştur.Yargılama sırasında toplanan deliller ile 5.000 USD nin dava dışı … tarafından davalının hesabına gönderildiği anlaşılmıştır.Bu durumda, mahkemece; 5.000 USD nin ancak gönderen kişi tarafından davalıdan talep edilebileceği gözetilerek, davacı tarafın 5.000 USD. ye yönelik istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu istemin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla, mahkeme kararının Dairemiz bozma ilamında belirtilen gerekçeler yanında açıklanan bu gerekçe ile de bozulması gerekirken, zuhulen diğer gerekçelerle bozulduğu anlaşıldığından, davalı – birleşen dosyalarda davacı tarafın bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.02.2014 günlü ve 2013/17758 E. 201492921 K. sayılı ilamının aşağıdaki yukarıda açıklanan gerekçenin ilave edilmesi suretiyle aşağıdaki şekilde değiştirilmesine;
“1- Asıl Dava Yönünden;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
A) TMK.nun 122. maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Bu maddeye göre, nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir.Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir.O halde mahkemece; açıklanan ilkeler gereğince inceleme yapılarak mutad hediyeler (nişan yüzüğü ve kullanılmakla eskiyen tüketilen eşyalar) yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu kalem giderler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
B) Mahkemece, davacı tarafından davalıya nişan hediyesi olarak verildiği ancak iade edilmediği kabul edilerek hüküm altına alınan ve hüküm kısmında tek tek değerleri belirtilen takılar ile eşyaların toplam değeri 11.532,00 TL olmasına rağmen, aynen iadesine karar verilen eşyaların toplam değerinin 12.800,00 TL olarak belirtilip iade edilmediği takdirde bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
C) Dava dilekçesi ile talep edilen 13.758 USD alacak içerisinde yer alan 5.000 USD nin, dava dışı …tarafından davalının hesabına gönderildiği, bu nedenle bu paranın ancak gönderen kişi tarafından davalıdan talep edilebileceği gözetilerek, 5.000 USD ye yönelik istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile 5.000 USD yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
2- Birleşen Dava Yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
A) TMK’nın 122.maddesince, yukarıda yapılan açıklamalara göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir.Alışılmış mutad hediyelerden kasıt; giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir.Nişan hediyelerinin mutad sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fazla olmayan hediyelerden olmasına bağlıdır ve bu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmelidir.Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez.O halde mahkemece; açıklanan ilkeler gereğince inceleme yapılarak mutad hediyeler (nişan yüzüğü ve kullanılmakla eskiyen tüketilen eşyalar) yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu kalem giderler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
b) 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır.Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz.Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.Yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; nişanın bozulmasında davacı …’nin kusursuz olup çektiği üzüntü, sıkıntı göz önüne alınarak davacının manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda anılan yasal düzenlemeler, olayın özellikleri ve davacı …’nin kişilik haklarının saldırıya uğrama durumunun kabule elverişli olmaması karşısında, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde manevi tazminat isteminin kabülüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”Bu itibarla; Dairemiz ilamının HUMK’nun 440 ve 438/9.maddeleri uyarınca düzeltilmesine ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.