YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14312
KARAR NO : 2015/8605
KARAR TARİHİ : 14.05.2015
MAHKEMESİ : GERMENCİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2014
NUMARASI : 2013/465-2014/146
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, davacıya ait taşınmazda bulunan bir kısım arpa ürünü, saman ve incir ağacının davalı kuruluşun ihmali neticesinde elektrik tellerinden çıkan kıvılcım nedeniyle meydana gelen yangında zarar gördüğünü, 2013/102 D.iş dosyası ile yaptırdığı zarar tespitine göre 3.926.25 TL zarar tespit edildiğini belirterek, tespit masrafıyla birlikte 4.811.25 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; yangın ile müvekkili şirket faaliyetleri arasında hiçbir nedensellik bağı bulunmadığını, dava dışı kişiye ait özel hat olduğunu ve davalının sorumluluğu bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; 3.926.25 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline hükmedilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
6100 sayılı HMK.nun 400-406.maddeleri (1086 sayılı HUMK.nun 368-374. maddeleri) gereğince, delil tespitinde, “Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir.”
./..
Delil tespitinin konusunu maddi vakıalar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarı davacı lehine kazanılmış hak doğurmaz. Yani delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir.
Davacı vekili tarafından daha önce yaptırılan tespitte alınan zirai bilirkişi raporuna göre davacının ürününün zarar gördüğü ve zararın 3.926.25 TL olduğu bildirilmiştir. Dosya içeriğinden, bu raporun davalıya tebliğ edildiği ve itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece yeniden bilirkişi raporu alınarak davacının zarar miktarı belirlenmek suretiyle sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, yeterli inceleme yapılmadan, itiraza uğrayan delil tespiti raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.