Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/13363 E. 2014/13568 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13363
KARAR NO : 2014/13568
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Davacı …Ş. ile davalı … aralarındaki Tüketici Hakem Heyeti Kararının İptali davasına dair … 2.Asliye Hukuk(Tüketici) Mahkemesinden verilen 30.05.2012 günlü ve 2012/197 E.- 2012/366 K. sayılı hükmün Onanması hakkında dairece verilen 09.04.2014 günlü ve 2013/20956 E.- 2014/5717 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp/kaçak bedeli hakkında verilen Tüketici Hakem Heyeti kararının itiraz yolu ile iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme yönelik temyiz istemi kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle reddedilen davacı vekili, asıl hükümle birlikte red kararını temyiz etmiştir.
Dairemizin 09.04.2014 günlü ve 2013/20956 E. 2014/5717 K. sayılı ilamı ile temyiz isteminin reddine ve yasaya uygun bulunan red kararının onanmasına karar verilmiş; davacı vekili onama ilamına karşı karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.Davaya konu kayıp/kaçak bedeli, miktar itibariyle karar tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. maddesinde ve HUMK. nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının altında bulunmakta ise de; kayıp/kaçak bedelinin alınıp alınmaması hususunda verilen hükmün salt alınan bu bedele münhasır olmayıp, sonraki faturaların düzenleme biçimine de etkisi olacağı, bir başka deyişle kararın ard etkisinin bulunduğu ve bu yöndeki talebinde devamlılık arz eden bir isteme ilişkin olduğu kuşkusuzdur.Yine, kayıp/kaçak bedeli uygulaması nedeniyle eldeki dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşımış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren, toplu bir hak uyuşmazlığının bulunduğu her türlü duraksamadan uzaktır.Bu durumda, kayıp/kaçak bedelinin yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olduğu yönünde tespit istemini de içeren böyle bir davada verilen karar, konu ile ilgili mevzuat hükümlerinin ileriye dönük uygulanıp uygulanmaması yönünde de sonuç doğuracağından, temyiz incelemesinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. maddesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının gözetilmemesi gerektiğine; dolayısıyla bu davanın miktar ve değerine bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğuna oybirliğiyle karar verilmiştir.Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2009 günlü ve 2009/13-122 E. 2009/189 K., 13/10/2010 günlü 2010/13-406 E.-2010/503 K.sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir.Bu nedenle, kararın kesin olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın ve bu kararın onanmasına dair Dairemizin 09.04.2014 günlü ve 2013/20956 E. 2014/5717 K. sayılı ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle HGK. nun aynı konuya ilişkin 21.05.2014 günlü ve 2013/7-2454 E.-2014/679 K. sayılı kararına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 27,20 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.