Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/13154 E. 2015/6332 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13154
KARAR NO : 2015/6332
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

MAHKEMESİ : ANTALYA 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2013
NUMARASI : 2013/2232-2013/1994

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin 24.11.2007 tarihli araç satış sözleşmesi ile davalıya ait .. plakalı aracı satın aldığını, satış karşılığı 500TL peşin, dava dışı şahıslara ait 7.700TL ve 5.000TL’lik iki adet çeki davalıya verdiğini, 5.000TL’lik çekin ödenmiş olmasına rağmen araç devrinin yapılmadığını, daha sonra davalının muvazaalı olarak borçlanarak haciz marifetiyle aracı geri aldığını, bunun üzerine müvekkilinin davalı aleyhine 5.500TL para ile 7.700TL’lik çekin iadesi için dava açtığını, mahkemece 5.500TL’nin iadesine 7.700TL’lik çekin iadesi talebinin reddine karar verildiğini, bu arada davalının 7.700TL’lik çeki dava dışı G.. Ç..’a ciro ederek verdiğini, çekin karşılığının çıkmaması üzerine G.. Ç..’un çekte imzası bulunanlar aleyhine takip başlattığını, bu dosyada çek lehtarı olan dava dışı S.. B..’ın eşinin icra kefili olduğu, eşi tarafından 1.000TL, S.. B.. tarafından 6.000TL, ve davacının davalıdan alacaklı olduğu yukarıda bahsi geçen dosyadan çekilen 7.437,92TL olmak üzere toplam 13.434,92TL ödeme yapıldığını, davalının arkadaşı G.. Ç.. yapılan bu ödeme ile davalının parayı bir elinden diğer eline göndererek sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek 7.700TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile, toplam 13.434,92TL’nin davalıdan ödeme tarihlerinden faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile; bu dava ile konusu aynı olan başka bir dosyanın kesinleştiğini, taraflar arasındaki satış sözleşmesi ile aracı 13.200TL’ye sattığını, 500,00 TL’lik kısmını peşin aldığını, geriye kalan satış bedelinin de 5.000,00 TL’lik kısmını çek olarak tahsil ettiğini ancak davalının araç satış bedeli olarak vermiş olduğu 7.700 TL’lik çeki kendisinin de cirolayarak borcuna istinaden G.. Ç..’a verdiğini fakat söz konusu çekin bankada karşılığının olmaması nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığını, icra takibi neticesinde davaya konu araca haciz kaydı konduğunu ve yediemin olarak tarafına teslim edildiğini, S.. B.. ve eşi S.. B.. tarafından borç ödendiğinde hem üzerindeki yedieminlik sorumluğundan kurtulacağını hemde G.. Ç..’a olan borcunu ödeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının 30.12.2007 tarihli .. ait .. nolu 7.700,00 TL bedelle çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, 1.000,00TL’nin 28.11.2009 tarihinden, 5.000,00TL’nin 16.12.2010 tarihinden 7.011,42TL’nin 07.06.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte olmak üzere toplam 13.011,42TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda yukarıda bahsi geçen Antalya 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/502 esas sayılı dosyasına bakıldığında; davacısının A.. Ö.. davalısının T.. B.. olduğu, davacının 24.11.2007 tarihinde 07 COC 23 plakalı aracı haricen satın aldığını, tarafların arasında yapmış oldukları anlaşmaya göre davacının 13.200,00TL olan araç bedelini 500,00 TL’lik kısmını peşin ödediğini geri kalan miktar için 5.000TL ve 7.700TL bedelli çek verdiği, aracı fiilen teslim aldığı , ancak daha sonra aracın haciz edilerek kendisinden alındığı, bu sebeple davalıya ödemiş olduğu 5.500TL ile 7.700 TL’lik çekin tahsilini talep ve dava ettiği, yapılan yargılama sonucunda 5.500,TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline, 7.700,00 TL bedelli çek ile ilgili bankadan gelen yazı cevabında çekin keşidecisi tarafından ödeme yasağı konulduğunu bildirilmesi karşısında davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verildiği, dosyanın taraflarca temyiz edildiği, Dairemizce onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Antalya 1.İcra Dairesinin 2008/5306 sayılı takip dosyasına bakıldığında; davacı tarafından ciro edilerek verilen 7.700,00TL bedelli çeke dayanılarak Gülnur Çopur tarafından davacı ve davalı ile birlikte lehtar S.. B.. ile diğer ciranta Ne-ba ltd .şti aleyhine 7.700,00 TL asıl alacak, 414,95TL işlemiş faiz, 385TL tazminat ve 2,10TL komisyon olmak üzere toplam 8.523,05TL üzerinden icra takibi yapıldığı, 01/07/2008 tarihinde düzenlenen haciz tutanağında haciz işlemlerine başlandıktan sonra Sabriye Bakan’ın icra kefili olmayı kabul ettiği anlaşılmaktadır.
Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün 2012/3275 esas sayılı dosyasına bakıldığında; A.. Ö.. tarafından T.. B.. aleyhine Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/502 esas sayılı ilamına dayanılarak ilamlı icra takibi yapıldığı, 5.500TL asıl alacak, 660TL ilam vekalet ücreti, 50TL yargılama gideri, 148,50TL bakiye harç ve 799,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.158,33TL’nin talep edildiği, dosyaya yapılan 8.113,62 TL ödemeye Antalya 1. İcra Dairesinin 2008/5306 sayılı dosyasındaki alacak için haciz konulması nedeni ile yapılan 8.113,62TL ödemeden vekalet ücreti, masraf, harç ve giderler kesildikten sonra 7.011,42TL’nin, yukarıda anlatılan Antalya 1.İcra Dairesinin 2008/5306 sayılı dosyasına 07.06.2012 tarihinde gönderilerek dosyanın infazen işlemden kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
1-) Somut olayda yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının Antalya 6.Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı aleyhine iş bu dava ile dava konusu aynı olan bir dava açtığı ve mahkemece 5.500,TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği ve hükmün Dairemizce onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; davacının 5.500TL’nin tahsili talebi yönünden davanın HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken yukarıdaki şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-) İİK’nun 72/5. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış, veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir.
”Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir.” (Çavdar, Seyit, İtirazın İptali,Borçtan Kurtulma,Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007,s.803)
O halde; davacının davaya konu borçlu olmadığının tespitini talep ettiği 7.700TL’lik çek nedeniyle iş bu yargılama devam ederken aleyhine başlatılan icra dosyasında toplam 8.113,62TL ödeme yaptığı anlaşıldığından mahkemece 7.700TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gibi hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.