Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/12962 E. 2015/5020 K. 26.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12962
KARAR NO : 2015/5020
KARAR TARİHİ : 26.03.2015

MAHKEMESİ : CEYLANPINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2014
NUMARASI : 2013/70-2014/60

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davalı tarafından, İ.. B.. adına kayıtlı olan .. nolu aboneliğin elektrik tüketim bedelinin tahsili için Ceylanpınar İcra Müdürlüğünün 2011/52 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını; aboneliğin davacı müvekkili adına olmadığını, annesi İde Bıçak adına kayıtlı bir abonelik olduğunu ileri sürerek; borçlu olmadığının tespiti ile alacağın %40’ı oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; tahakkuk ettirilen borç ve düzenlenen tutanağın mevzuata uygun olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; abonelik dosyasının incelenmesinde, 1782 nolu aboneliğin, İde Bıçak adına kayıtlı olduğu; sadece, davacının yapılan sözleşmeyi annesine vekaleten yaptığı; bunun dışında, abone olduğuna dair başkaca delil bulunmadığı, annesi İde Bıçak’ın getirtilen belgelerden hayatta olduğu ve abone sahibi olduğu, davacının .. nolu abonelikle herhangi bir ilgisinin olmadığı anlaşıldığından; davanın kabulüne, davacının davalı kuruma borcu olmadığının tespitine, alacağın % 20’i oranında haksız icra inkar tazminatının davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
Kural olarak, abone sözleşmelerinde, kullanılan elektrik tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumludur. Somut uyuşmazlıkta; davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi olmadığı için, davacının, sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğu yoktur. Bu noktada davacının fiili kullanıcı olup olmadığının tespiti önem arz etmektedir.
Dosyada kapsamından; dava konusu elektrik tüketim bedelinin 1782 nolu aboneliğe ilişkin olduğu, bu aboneliğin davacının annesi İde Bıçak adına tarımsal sulama aboneliği olduğu; davacının Ceylanpınar Noterliği’nin 28.08.1995 tarih ve 1915 sayılı özel vekaletnemesine istinaden annesi İde Bıçak vekili olarak davalı idare ile 16.10.1995 tarihli abonelik sözleşmesini imzaladığı; bu abonelikten kaynaklanan elektrik tüketim bedelinin tahsili için davacı ve annesi aleyhine icra takibi yapıldığı; mahkemece, davacının, aboneliğin bulunduğu taşınmazda fiili kullanıcı olup olmadığı hususu araştırılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle, davacının fiili kullanıcı olup olmadığını tespit etmek, fiili kullanıcı olduğu saptandığı takdirde davacının sorumluluğu yoluna gitmek ve davasını reddetmek; aksi halde, şimdiki gibi davanın kabulüne karar vermek olmalıdır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.