YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12961
KARAR NO : 2015/5007
KARAR TARİHİ : 26.03.2015
MAHKEMESİ : CEYLANPINAR ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2012/350-2014/63
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 5650 numaralı tarımsal sulama abonelik sözleşmesi yapıldığını, 14/06/2012 tarihinde sayaçlar ve panonun yandığını, sayacın buna istinaden değiştirildiğini, aradaki dönemin kaçak kullanım olarak kabul edilerek müvekkiline 16/06/2011-16/06/2012 tarihleri arasında 61.845,60 TL fatura tahakkuk ettirildiğini belirterek, fazla tahakkuk ettirilen kısmın iptali ile faturanın düzeltilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tahakkuk ettirilen bedelin Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olduğunu hata olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının davalı kuruma 1.581,26 TL borcu olduğunun tespitine, fazla çıkarılan borç bakımından davacının borcu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda; taraflar arasında tarımsal sulama abonelik sözleşmesi imzalanmış olup, dava konusu faturalar, kaçak elektrik kullanımdan kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda davalı tüketici olmadığı gibi, davacının satıcı sözleşmenin de Tüketici Yasası kapsamında kalmadığı anlaşıldığından, davanın tüketici mahkemesinde görülmesi doğru olmayıp, genel mahkeme görevlidir.
Hal böyle olunca, mahkemece genel mahkeme sıfatıyla ve genel hükümlere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.