YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12947
KARAR NO : 2015/5004
KARAR TARİHİ : 26.03.2015
MAHKEMESİ : GÜMÜŞHACIKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2014
NUMARASI : 2012/190-2014/44
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne, takibin devamına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının 926 numaralı aboneliğe ait elektrik borcunun ödenmemesi nedeniyle, davalı aleyhine Gümüşhacıköy İcra Dairesi’nin 2011/527 sayılı dosyasında toplam 49.067,85 TL alacak için takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve %40 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının, takibe konu ettiği alacaklarının mesnedini açıklaması gerektiğini, Gümüşhacıköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/42 Esas sayılı dosyasında fazlaya ilişkin ödemeler için davacı aleyhine alacak davası açtıklarını, bu dosyadaki rakamların çelişkili olduğunu, takibe konulan alacağın mükerrer bir talep olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; Mahkemenin 2011/42 Esas sayılı dosyasında avukat bilirkişiden alınan rapor dikkate alınarak, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan alacakla ilgili yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hâkimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukukî bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her hâlde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Bilirkişi raporu, kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
Somut olayda; davacı taraf, dava konusu alacak miktarını elektrik tüketim bedeline hasretmiştir. Mahkemece, icra takibine konu faturalar ile davalıya ait ayrıntılı elektrik tüketim ekstreleri getirtilmeden, Mahkemenin 2011/42 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan istirdat davasında alınan bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir.
Ayrıca, rapor düzenleyen bilirkişinin, elektrik tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı, bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Davacının, tahakkuk ettirdiği bedelden davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi ve davalının sorumlu olduğunun tespiti hâlinde; ödemesi gereken bedelin hesaplanması işi de uzman bilirkişinin işidir.
Bu durumda, mahkemece; öncelikle icra takibine konu faturalar ile davalıya ait ayrıntılı elektrik tüketim ekstrelerinin temini sağlandıktan sonra, dava dosyasının elektrik tüketim hesabı konusunda uzman bilirkişiye verilerek, ödenmesi gereken elektrik bedelinin tespitine yönelik denetime elverişle bir şekilde rapor alınması, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.