Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/12270 E. 2015/5249 K. 31.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12270
KARAR NO : 2015/5249
KARAR TARİHİ : 31.03.2015

MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2013/963-2014/148

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; kaçak elektrik kullanması nedeniyle, davalı aleyhinde toplam 17.293 TL kaçak elektrik bedelinin tahsili amacı ile icra takibi yaptıklarını; davalının, bu takibe haksız itirazda bulunduğunu iddia ederek; itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine; Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin, 13/09/2012 günlü, 2011/6442 Esas, 2012/2957 Karar sayılı ilamı ile “…Mahkemece, davalının kaçak elektrik kullandığının sabit olduğu gerekçesiyle, herhangi bir hesaplama yaptırılmaksızın, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; takip konusu alacağın miktarı konusunda bir inceleme yapılmadan oluşturulan hüküm davanın niteliğine ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir.
O halde, mahkemece; davalının ödemekle sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi yönünden uzman bilirkişiden rapor alınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerekmiştir.
İcra İflas Kanununun 67.maddesine göre, itirazın iptaline karar verilmesi halinde, alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için; alacaklının haklılığının tespit edilmiş olması yeterli olmayıp, alacağın likit ve muayyen; bir başka deyişle taraflarca önceden belirlenmiş veya basit bir işlemle hesaplanabilecek nitelikte olması, miktarının belirlenebilmesi için yargılamanın gerekmemesi zorunludur. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarında hükmedilecek miktarın belirlenmesi Borçlar Kanununun 42.maddesi hükmüne göre hakimin takdirinde olduğundan öğreti ve uygulamada bu tür alacakların likit
veya muayyen olmadığı kabul edilmektedir. Bu nedenle, davacının icra inkar tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; İnkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile, karar bozularak mahkemesine iade edilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak, yeniden yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, kaçak elektrik bedelinin tahsili talepli yapılan icra takibine, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyada mevcut ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; iki adet kaçak tutanağındaki, kaçak elektrik bedelinin toplam 11.366 TL olduğu belirtilmiş; ancak, bulunan bedelin dayanağı ve hesap şekli konusunda alınan bu rapor denetime elverişli olmadığı gibi; bilirkişi raporunda, faiz ve KDV’ye ilişkin bir hesaplama da yapılmamış, mahkeme, davacının takip talebinde bildirdiği faiz tutarını aynen kabul etmiştir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13/a maddesi hükmünde; “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Aynı yönetmeliğin 15.maddesinde de; kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirleneceği açıklanmıştır.
Öte yandan, HGK’nın 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E.- 2014/679 K.sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin de dağıtım şirketleri tarafından, elektrik abonelerinden alınamayacağına karar verilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; kaçak kullanım miktarının ve bedelinin tespiti amacıyla, alanında uzman bilirkişi heyetinden Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde ve 622 sayılı EPDK kararında açıklanan yönteme göre hesaplama içeren (bu hesaplama yapılırken de, kayıp-kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli vs. gibi kalemlerin müşteriden tahsil edilemeyeceği de dikkate alınıp), gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.