Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/12211 E. 2015/4646 K. 23.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12211
KARAR NO : 2015/4646
KARAR TARİHİ : 23.03.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2013/673-2013/2648

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili site yönetiminin Altındağ Karacaören sitesinde faaliyet gösterdiğini, elektrik hizmetinin sağlanması ve elektrik sayaçlarının okunmasının davalıya ait olduğunu, davalı şirket tarafından hiç bir açıklama yapılmadan 20.759,20 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, ayıplı hizmet nedeniyle oluşan zararın haksız şekilde ödenen 20.759,20 TL olup bedelin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek orandaki faiz ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; müvekkili olan şirket elemanlarınca söz konusu sayaçlarda arızanın tespit edilmesi üzerine sayaçları yenileri ile değiştirdiklerini, sayaçlar üzerinde inceleme yapıldıktan sonra sayaçların fazlarının arızalı olduğunu ve eksik tüketim kaydettiğini tespit ettiklerini, bu nedenle müvekkil şirketçe tahakkuk ettirilen ek bedellerin tahsilinde herhangi bir haksızlığın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, ihtilafın ticari nitelikli bulunduğu, davanın 4077 sayılı Kanun kapsamına girmediği, genel hükümlere göre genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen abone sözleşmesinin incelenmesinden, abonenin davacı site yönetimi olduğu anlaşılmaktadır.
4822 sayılı Kanun ile değişik, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen, amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde “mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve ekonomik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder.” Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.”
Tüketici ise, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmış ve yine anılan Yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal veya hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında res’en gözetilir.
Görev ile ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Davacı site yönetimine ait tüm aboneliklerin mesken aboneliği olması durumunda tüketici mahkemesi görevli olur.
Mahkemece; dava konusu Altındağ Karacaören sitesine ait aboneliklerde işyeri bulunup bulunmadığı araştırılmalı, işyeri bulunması durumunda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü, işyeri bulunmaması durumunda davaya bakmakla görevli olan mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğundan mahkemece; davanın esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir.
Ayrıca davada abonelik sözleşmesinin tarafı olan ve davayı açan davacı Altındağ Karacaören site yönetiminin tacir olma sıfatı yoktur.
Yukarıda açıklanan konuda inceleme yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.